12. yüzyıl Azerbaycanı’nda yaşamış Türk şairlerinden Hakani Şirvani bir şiirinde şöyle diyor:
“Nifak hastasına, ne kadar ki sen,
Çare saymaktan da zarar görersen.”
Evet, nifak hastaları, nankörler, vefasızlar, Azerbaycan deyimiyle çöreyi (ekmeyi) dizi üste olanlar asla iflah olmazlar. Onlara ne kadar iyilik yaparsan yap ellerine geçen ilk fırsatta akrep gibi sana iğnesini batırırlar. Devletler de böyledir. Çok şükür Türk Devletleri ve genel olarak Türk milleti dünyada vefanın sembolü olarak “Vefalı Türk” diye anılırken maalesef el uzatıp yardım ettiklerimiz, varlıklarını bize borçlu olanlar ilk fırsatta bize tekme atıyorlar. Bunun en güzel örneği de komşu olma bedbahtlığına maruz kaldığımız İran Fars Devleti’dir. İran’da 1000 yıllık Türk hâkimliğine rağmen, bizim devletlerimizin İran ve Farsçaya olan hizmetlerine rağmen, devlet kimliklerini, kültürlerini hatta dillerini biz Türklere borçlu olmalarına rağmen ellerine fırsat geçtiği an Türk’e ve Türkçeye karşı savaş başlattılar. İran egemenliğindeki Türklere ne zulümler yapıldığı herkesçe malumdur. Bu İran’ın genel hasletidir.
Malum 19 Mayıs’ta İran Cumhurbaşkanı Reisi ve beraberindeki heyet, Azerbaycan dönüşü Tebriz’e giderken uğradıkları helikopter kazasında hayatını kaybetmişlerdi. Kötü hava koşulları ve gerekli ekipmanın olmaması sebebiyle zor durumda kalan İran, Türkiye’den yardım istemiş ve vefalı Türk buna kayıtsız kalmayarak gerekli desteği vermişti. Türkiye’nin gönderdiği “Akıncı” SİHA, İran ekibinin saatlerdir bulamadığı enkazı birkaç saat içersinde net şekilde bulmuş ve koordinatları İranlı yetkililer ile paylaşarak geri dönmüştü. Bunu yaparken de tüm dünyadan milyonlarca kişi o görüntüleri canlı olarak izlemişti. Hatta bu dünya basınında bile büyük yankı uyandırmıştı. Gel gelelim İran’ın buna karşı tutumuna… Ülke içersinde Türkiye’nin başarısı konuşulmaya başlayınca İran gerçek yüzünü göstererek televizyon kanallarından: “Türkiye Akıncı'nın gönderilmesini istedi, biz de kabul ettik. Akıncı kaza yerini doğru bulamadı ve 10 km hata yaptı. Kendi İHA'mız enkazı doğru buldu! Ermenistan da yardım için iki helikopter gönderdi” diye açıklama yaptı.
İran’ın vefasızlığı bu kadarla mı kaldı? Elbette hayır. İran Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinden yapılan bir paylaşımda İran Cumhurbaşkanın cenazesine resmi heyet göndererek katılan ülkelerin bayrakları da verilerek teşekkür edildi. Ancak sitenin orijinali olan Farsça versiyonunda Azerbaycan ve Türkiye bayraklarına yer verilmedi. Hatta dünyada bayrakları bilinmeyen, İran’ın yıllardır düşmanı olarak gösterilen Avrupa Birliği Bayrağı veya Kuzey Kore gibi sıralamaları da en altta ve coğrafi olarak uzak mesafelerde olan ülkelere dahi teşekkür edildiği halde komşusu Azerbaycan ile İran Cumhurbaşkanı için 1 günlük yas ilan eden Türkiye’ye yer verilmemesi tam bir vefasızlık örneğidir. Fakat sitenin dünyaya yansıyan yüzü olan İngilizce versiyonunda ise Azerbaycan bayrağı verilmiş, Türkiye bayrağı yerinde ise bir zamanlar Osmanlı Devleti’nin kullandığı 8 köşe yıldızlı bayrak kullanılmış. Sadece rezillik bu kadar da değil, Azerbaycan’ın da bulunduğu bu kısımda Azerbaycan Cumhuriyeti tarafında terör listesinde olan İrancı “Hüseyniyyun” terör örgütü de var. Bu örgüt Azerbaycan’da resmi kişilere suikastlar düzenlemesiyle tanınır. Terör örgütünün asıl amacı Azerbaycan’da mevcut hükümeti devirerek İran’ın uydusu olacak Şii İslam Devleti kurmaktır. İran bu gruba her türlü destek verse de bunu her zaman inkâr etmiştir.
Benim bu konuda dikkatimi çeken başka bir detay ise İran’ın Türkiye’deki manipüle gücüdür. Yukarda bahsettiğim Türkiye ve Azerbaycan bayrakları olmayan teşekkür haberi ilk çıkınca hemen diğer resmin diğer versiyonu servis edilerek ilk resmi paylaşanlar resmen linç edildi ve yalan haber yapmakla suçlandılar. İş o yere vardı ki bazı sosyal medya hesapları paylaşımları kaldırmak zorunda kaldılar. Neticede sanki böyle bir şey yokmuş algısı oluşturmayı başardılar. Fakat bahsedilen resim ve haber, halen İran Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinin Farsça versiyonunda mevcut, isteyen bakabilir.
Zor bir coğrafyada yaşıyoruz bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafyada düşmandan çok dost, komşu dediklerinden darbe yersin. Hele hele İran gibi bir komşun varsa… Kamburu ancak mezar düzeltir misali İran’a karşı dikkatli olmamız gerek. Çünkü İran hiçbir zaman Türk’e dost ve iyi komşu olmadı, bundan sonra da olmayacaktır.
