Senan Kazımoğlu

Tüm yazıları
...

FERGANA: EMPERYALİZMİN MAYIN TARLASI

Senan Kazımoğlu

Geçen hafta Türk dünyası için önemli bir gelişme yaşandı. Birçok haber ajansının önemini anlamadığı ve bazılarının da üzerinden sessizce geçtiği bu haber, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında yapılan ve Fergana Vadisi’nde sınırların belirlendiği anlaşmaydı. Peki, bu neden önemli?

Türkistan bölgesini yakından izleyenler, bölgede sık sık sınır çatışmalarının yaşandığını ve bundan dolayı maalesef insanların öldüğü veya yaralandığı haberleri biliyorlar. Hatta birkaç yıl önce Kırgızistan ile Tacikistan arasında yaşanan bu çatışmalar birçoğumuzun hatırındadır. Yine aynı şekilde, çatışmalar geçmişte iki kardeş ülke olan Özbekistan ve Kırgızistan arasında da yaşanmıştı. Bunun en büyük sebebi ise Fergana Vadisi’dir.

Dünyanın en verimli topraklarına sahip olan bu bölge, Rusya tarafından üç ülke arasında paylaştırılmıştı. Tamamen emperyalist planlar ışığında paylaştırılan bölgede, verimli topraklar bir ülkede, onu sulayacak su kaynakları ise başka bir ülkede olacak şekilde bölünmüştür. Yine aynı şekilde, her ülkenin birbiri arasında, o ülkeyle sınırı olmayan toprak parçaları bırakılmıştır. Buna tek bir misal olarak, Özbekistan’a ait olan ama Kırgızistan sınırları içerisinde bulunan bir ilçeyi gösterebiliriz. İşin karmaşık tarafıysa bu ilçe nüfusunun büyük bir kısmının Taciklerden oluşmasıdır.

İşte bu ve buna benzer şekilde, her üç ülkenin topraklarında diğer ülkenin bir veya birden fazla bölgesi bulunuyor. Bu da bölgede her an patlamaya hazır bomba etkisi oluşturuyor. Bölgedeki her karışıklıkta da tahmin edildiği gibi Rusya aracı rolünde yer alıyor. Bu aracılık da Rusya’nın bölgedeki egemenliğini pekiştiriyor. Aynı, hocası Aristo’nun Büyük İskender’e söylediği nasihat gibi…

Derler ki, Büyük İskender hocası Aristo’ya:

"Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım? Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim? Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım? Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?" diye sorar.

Aristo ise cevabında:

"Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar. Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar. Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar. İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın."

Dünyadaki bütün tartışmalı bölgelere bakarsanız, hepsinin arkasında emperyal bir güç ve onu besleyen bu fikri görebilirsiniz. İşte farklı millet, topluluk ve mezheplerin yaşadığı Fergana Vadisi de bu nedenle her an patlamaya hazır bir bomba gibidir. Bölgeye el atmak isteyen herhangi bir büyük güç, ilk başta Fergana bölgesini kaşıyor.

Tüm bunları düşününce, varılan anlaşmanın –eğer uygulanırsa– ne kadar büyük bir önem taşıdığı ortaya çıkıyor. Elbette bu anlaşmanın arkasında, bölgede Rus etkisinin kırılmasını isteyen başka hesaplar da olabilir. Ancak ne olursa olsun, bu anlaşma bölgenin güvenliği için bugüne kadar atılmış en büyük adım olarak değerlendirilmelidir.

İnşallah bölge ülkeleri de bu anlaşmanın kıymetini bilip bu barış ve huzuru ebediyen sürdürürler.