Son günlerde Kafkasya’da önemli ve tehlikeli hareketlenmeler var. Genel olarak Azerbaycan ve Ermenistan ne zaman barış anlaşması sürecine girse bir el Ermenileri ters köşeye iter. Bu el bazen Rusya, bazen Amerika, bazen de Avrupa’dır. Biz zaten Ermenistan’ın kendi kararlarının kendisi tarafından verilmediğini biliyoruz ama onlar da buna o kadar alışmış ki, sürekli yukardan gelen emirle hareket ediyorlar. Tarih boyunca da bu hep böyle olmuştur.
Ermeni ipinin üzerine un serilemeyeceğini artık Rusya da anladı. Satılma sırası şimdi Rusya’ya geldi. Ermenileri kullanmak için binlerce Türk’ün gözyaşı, ahı ve kanı üzerinden, Azerbaycan topraklarını onlara peşkeş çeken Rusya’nın da Ermeniler için son kullanma tarihinin geçtiğini görüyoruz. Rusya’nın tüm çağırışlarına rağmen, Ermeniler Rusya’ya sırtını dönüp batıya yaklaşıyorlar. Bizim için bunların hepsi aynıdır. Azerbaycan atasözüyle söylersek yılanın beyazına da, siyahına da lanet olsun. Fakat bu süreci Azerbaycan olarak da dikkatle takip etmemiz gerek. Çünkü maalesef mesele Ermeni olunca mızrağın ucu bize de dokunuyor.
Öncelikle son bir aya bakacak olursak NATO başta olmakla Batılı kuruluş ve devletler hem Azerbaycan hem de Ermenistan ile ziyaret ve telefon görüşmeleri sağladılar. Daha sonra Brüksel’de AB ve ABD, Ermenistan ile görüşmeler yapacağını duyurdu. Tabi bundan önce Azerbaycan’ı arayıp, görüşmenin Azerbaycan aleyhine olmadığını bildirdiler. Fakat görüşmelerin Azerbaycan aleyhine bir adım olduğunu Cumhurbaşkanı Aliyev, NATO Parlamenter Asamblesi (PA) Türk Delegasyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmede açıkladı. Aliyev’in açıklaması şöyle:
“Son günlerde hem ABD'nin hem de AB'nin üst düzey yetkilileri, kendi inisiyatifleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinde, bizi bu toplantının Azerbaycan'ın aleyhine olmadığına ikna etmeye çalıştı. Fakat biz bu toplantının Azerbaycan'a ve Güney Kafkasya'da iş birliğine karşı olduğunu biliyoruz. Bu toplantı, ülkemizi izole etmeyi amaçlıyor. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nin geçen yılın eylül ayından bu yana Azerbaycan aleyhine yaptığı açıklamalar, Ermenistan'ı Güney Kafkasya'da silahlı bir ileri karakol olarak oluşturma girişimleri gelecekte büyük fesatlara yol açacaktır. Bu nedenle ABD ve Avrupa'daki ortaklarımızı bu konuda uyardık.”
Görüşmeye bir tepki de Türkiye Dışişleri Bakanlığından geldi. Bakanlıktan yazılı yapılan açıklama şöyle:
Azerbaycan’ın, 2. Karabağ Savaşı sonrasında işgal altındaki topraklarını kurtarması ve Karabağ’da 19-20 Eylül 2023 tarihlerinde düzenlediği anti-terör operasyonuyla tüm ülke topraklarında egemenliğini yeniden tesis etmesi neticesinde, bölgede kalıcı barış ve istikrar için tarihi bir fırsat ortaya çıkmıştır.
Bu tarihi fırsatın başarıya ulaşmasına çok yakın olduğumuz böyle bir dönemde, bölge dışı aktörler başta olmak üzere, üçüncü tarafların sürece adil ve tarafsız yaklaşmaları ve sürece zarar vermekten itinayla kaçınmaları daha da önem kazanmıştır.
Bu çerçevede, Ermenistan, AB ve ABD arasında 5 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilmesi planlanan üçlü toplantının, bölgedeki karmaşık sorunların çözümü için temel alınması gereken tarafsızlık yaklaşımını zedeleyeceğini açıklıkla ifade etmemiz sorumluluk gereğidir.
Azerbaycan’ı dışlayan bu inisiyatif, barışa hizmet etmekten ziyade Güney Kafkasya’nın bir jeopolitik çekişme alanına dönüşmesine zemin hazırlayacaktır.
Üçüncü ülkelere, süreç bağlamında atacakları adımlarda bölgenin parametrelerini dikkate almaları ve taraflara eşit mesafede yaklaşmaları yönündeki çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.
Güney Kafkasya’nın, bölgede tesis edilecek kalıcı barış ve istikrar temelinde yükselerek, hak ettiği bölgesel refaha kavuşacağına inancımız tamdır.
Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaya her zaman olduğu gibi bundan sonra da devam edecek, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barış için tarihi fırsatın değerlendirilmesini teşvik etmeyi de sürdürecektir.”
Brüksel’deki toplantıda Ermenistan’a AB 270 milyon avro yardım desteyi sözü verirken, ABD’de 65 milyon dolar hibe edeceğini açıkladı. Ne mi oldu? Daha bu toplantı başlamadan önce Ermenistan, Azerbaycan ile sınıra asker ve ağır silahlar sevk etmeye başladı. Hemen ardından Ermeni provokasyonlar başladı. Birkaç gündür Ermenistan ordusu tarafından Azerbaycan mevzilerine taciz ateşleri yapılıyor. Çok şükür Azerbaycan bu saldırılara misliyle karşılık veriyor ancak Azerbaycan tarafından ağır mağlubiyete uğratılan, daha bir ay önce barış masasına oturmak isteyen bir ülkenin kimlerden nasıl cesaret aldığı belli oluyor. Burada bir parantez de İran’a açmak istiyorum. İran, Karabağ savaşından hemen sonra Azerbaycan’ın bölgeye İsrail ve ABD’yi getireceğini iddia ederek Zengezur meselesine karşı çıktığını söylüyordu. Yine İran meclisinde birtakım kişiler, dünyadaki İsrail Büyükelçiliklerinin bombalanması gerektiğini ve bu işe de ilk Bakü’den başlanması yönünde açıklama yaptı. Ne gariptir ki, aynı İran bölgeye AB ve ABD’ni getiren Ermenistan hakkında açıklama yapmak şöyle dursun, her gün uçaklar ile kuzey komşusuna silah taşıyor.
Sonuç olarak, Güney Kafkasya’da hem Azerbaycan hem de Türkiye aleyhine büyük oyunlar hesaplanıyor. Onlar kabul etseler de etmeseler de bu bölgenin lider ülkesi biziz. Biz istemeden bir şey yapamazlar. Ancak gaflete de kapılmamak gerek. Bu ülkelerin her birisi bizim sendelememizi bekliyor. Tedbiri elden bırakmamak gerek.