Senan Kazımoğlu

Tüm yazıları
...

AZERBAYCAN’IN MİLLÎ DİRENİŞ GÜNÜ

Senan Kazımoğlu

80’li yılların sonuna doğru Sovyetler yıkılış sürecine girince, bundan istifâde eden Ermeniler bölgede karışıklık çıkarmak istediler. İlk olarak, günümüz Ermenistan’ından 200.000 Azerbaycan Türkü kendi ata yurtlarından kovulmaya başlandı. Ermeniler, Azerbaycan Türklerini sadece kovmakla kalmıyor; gitmeyenlerin canına ve malına kastediyorlardı. Bu yetmezmiş gibi aynı zulümler, Azerbaycan’a bağlı Karabağ’da da yaşanmaya başlandı. Ermenilerin Karabağ’daki faaliyetleri ve Karabağ’ı Azerbaycan’dan koparma istekleri artık ayyuka çıkmıştı. Ermeniler yalnızca insanları değil, Karabağ’daki Türk izlerini silmek için ekosistemi bozarak tarihi Tophane ormanını da yok ediyorlardı.

Ermenilerin tüm bu faaliyetlerine Sovyet rejiminin göz yumması, hatta çoğu kez Ermenilerden yana tavır alması, bardağı taşıran son damlaydı. 1988 yılının başlarından itibaren sokaklara dökülen Azerbaycan Türkleri, haklarını arıyor; Ermenilerin taşkınlıklarının durdurulmasını ve suçluların cezalandırılmasını Sovyet rejiminden talep ediyorlardı. Ancak yukarıda da söylediğimiz gibi Sovyetler bu meselede üç maymunu oynarken el altından ise açıkça Ermenileri destekliyordu. Sovyetlerin bu tutumuna Azerbaycan’da yönetimde bulunan Sovyet memurları da destek veriyordu.

Durum daha da kötüleşmeye başlayınca Ebulfez Elçibey ve arkadaşları meydanlara çıkarak Azerbaycan halkını bir davada birleştirmeyi başardılar. Artık halk, kendine lider gördüğü Elçibey’in arkasında birleşerek onun emirleriyle hareket etmeye başladı. Milletin sesine kulak tıkayan yöneticilere karşı, Elçibey 17 Kasım 1988’de insanları Bakü’deki Azatlık Meydanı’na (o zamanki adıyla Lenin Meydanı) çağırdı. Elçibey’in çağrısıyla milyonlarca insan Azatlık Meydanı’na aktı. Protestocuların Azerbaycan Sovyet yönetiminden talepleri şunlardı:

  1. Azerbaycan hükümeti, ekonomik ilişkileri keseceği konusunda Ermenistan'a kesin bir uyarıda bulunmalıdır. Televizyonda Tophane’de neler olup bittiğini canlı yayınla göstermelidir.
  2. Ağdam şehrindeki sokağa çıkma yasağı 24 saat boyunca kaldırılmalıdır.
  3. Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nde parti ve Sovyet organları feshedilmeli; Azerbaycan’ın hukukî, siyâsî ve ekonomik normları yeniden tesis edilmelidir.
  4. Kasım ayında açılacak oturumda yer alacak Azerbaycan SSCB Yüksek Sovyet’inin 63 milletvekili bu konuda bilgi vermelidir. Aksi takdirde onların Azerbaycan'a geri dönmeleri uygun görülmemektedir.
  5. Akşam saat 6’ya kadar süre tanınmıştır. Şartlarımıza uyulmazsa gösteri belirsiz bir süreye kadar uzayacaktır.

Fakat gayet mâkul istekler ve barışçıl bir şekilde yapılan bu miting, Sovyet idaresi tarafından sert tepkiyle karşılanmış ve protestolar zorla bastırılmaya çalışılmıştır. Bunun üzerine, daha önceleri Sovyet bayrağıyla çıkılan mitingde bir müddet sonra 1918’de kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin üç renkli bayrakları görünmeye başlamıştır. Çünkü artık halk, Sovyetlerden bir fayda gelmeyeceğini, aksine onların gerçek düşman olduklarını o mitinglerde bir kez daha anlamıştır.

Düşman yine düşmanlığını yapmış; 4 Aralık’ı 5 Aralık’a bağlayan gece Sovyet kolluk kuvvetleri mitingi zorla silah gücüyle dağıtmıştır. Ancak Sovyetlerin yaptıkları, Azerbaycan için bir bitiş değil, aksine bağımsızlığa giden kutlu yolun başlangıcı olmuştur.

17 Kasım mitingleri o kadar etkili olmuştur ki, meşhur “Newsweek” dergisi 25 Aralık 1989’da kapak fotoğrafında 17 Kasım 1988 mitinginin resmini koyarak “Özgürlük için ayağa kalkan Yılın İnsanları” başlığını atmıştır. Fakat ilginçtir ki, dergi içerisinde Polonya, Macaristan, Almanya, Letonya, Litvanya, Estonya ve hatta Çin ile ilgili yazılar bulunmasına rağmen Azerbaycan ile ilgili tek bir kelime söz edilmemiştir. Kapak fotoğrafının Bakü’de çekildiğine dair bir not dahi düşülmemiştir. Bu da Batı’nın olaylara bakış açısını yansıtmaktadır.

17 Kasım mitingi, sonraki mitinglere de ilham kaynağı olarak Azerbaycan’ı bağımsızlığa ulaştırmıştır. İşte bu sebeple Azerbaycan Türkleri bu tarihi hiç unutmadı. 1992 yılından itibaren 17 Kasım, Azerbaycan’da “Milli Diriliş Günü” olarak kutlanmaya başlandı.