Senan Kazımoğlu

Tüm yazıları
...

AZERBAYCAN’IN BİRLİK SEMBOLÜ: HUDAFERİN KÖPRÜSÜ

Senan Kazımoğlu

18 Ekim tarihinin Azerbaycan için önemi, sadece bağımsızlığının yeniden tesisi değildir. Bu tarihin Azerbaycan için bir diğer önemli yanı, 27 yıl Ermeni işgalinde kalan Hudaferin Köprüsü’nün kurtarılmasıdır. Peki, bu köprünün önemi nedir? Nasıl bir öneme sahiptir ki dört yıl önce kurtarılan bu köprünün özgürlüğünün ilanı, bağımsızlığın tesisi gününde duyuruldu? Ancak her şeyden önce köprünün özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

Aras Nehri üzerinde bulunan Hudaferin Köprüsü, Azerbaycan’ın Cebrayıl ili ile İran’ı birleştiren bir köprüdür. Aslında Hudaferin tek bir köprü değildir; birbirine yakın mesafede bulunan iki ayrı tarihi köprünün ortak adıdır. Köprünün birisi 15, diğeri ise 11 gözden oluşmaktadır. 15 gözlü olan en büyük köprünün tarihi çok daha eskilere dayanmaktadır. Meşhur tarihçi Hamdullah Kazvini, bu köprünün miladi 639 yılında var olan bir köprünün üzerinde inşa edildiğini anlatmaktadır. Yine köprüyle ilgili olarak 1027 yılında 15 gözlü bu köprünün Şeddadiler ve Revvadiler arasında yapılan savaş için tamir edildiği bilgisi kaynaklarda yer almaktadır. Aynı şekilde Kaçar Şahı Ağa Muhammed Han Kaçar tarafından Karabağ Seferi sırasında köprünün patlatılıp yeniden tamir edildiği de bilinmektedir.

Köprünün teknik özelliklerine bakarsak, uzunluğu genel olarak 200 metre, genişliği 4,5 metre, nehir seviyesinden yüksekliği 12 metre, en büyük kemer 8,70 metre, en küçük kemer 5,80 metredir.

Tarihi 13. yüzyıl İlhanlı Devleti’ne dayanan 11 gözlü diğer köprüye gelince, bu köprüyle ilgili de tarih boyunca yıkılıp yeniden tamir edilmesiyle ilgili kaynaklarda bilgiler yer almaktadır. Ancak köprünün günümüze kadar sadece üç kemeri ayakta kalmıştır. Köprünün her iki kıyıdan karaya uzanan kemerleriyse 1930’lu yıllarda Sovyetler ve İran tarafından geçişi engellemek için patlatılmıştır. Bundan dolayı yöre halkı bu köprüye kırık köprü anlamında “Sınık Köprü” demektedir. Köprünün özelliklerine gelince, uzunluğu 130 metre olan köprünün genişliği 6 metre, nehir seviyesinden yüksekliği ise 12 metredir.

Hudaferin Köprüsü’nün Azerbaycan ve Azerbaycan Türkleri için önemi paha biçilemezdir. Aras Nehri’nin her iki yakasını birleştiren bu köprü, Kuzey ve Güneyli Büyük Azerbaycan’ın en büyük sembollerinden birisi, hatta birincisidir diyebiliriz. Tarih boyunca Kuzey ve Güney Azerbaycan’a giden yolların üzerinde bulunan bu köprü, sadece yolları değil, gönülleri de birleştirmiştir. Bu sebepten Hudaferin Köprüsü, hem bir ucundaki bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti hem de diğer ucundaki Güney Azerbaycan için çok büyük öneme sahiptir. 1993 yılında Ermenilerin Cebrayıl şehrini işgal etmesiyle Hudaferin Köprüsü de Ermenilerin kontrolüne girdi. Bu tarihten itibaren güneydeki Azerbaycan Türkleri yıllarca Hudaferin’e kederle bakarak buraların kurtarılacağı günü bekledi. O gün 27 yıl sonra geldi. 2020 yılında Karabağ’ı kurtarma operasyonuna başlayan Azerbaycan ordusu, 18 Ekim tarihinde, tam da Bağımsızlığın Tesisi Günü’nde, Hudaferin Köprüsü’nü işgalden kurtardı. Köprü kurtarıldığında ve Hudaferin’e Azerbaycan bayrağı asıldığında, Aras’ın diğer tarafındaki Azerbaycan Türkleri bu tarihi an karşısında gözyaşlarına hâkim olamayarak Azerbaycan ordusuna tezahürat ve alkışlarla destek oldular. İşte o zaman köprünün her iki tarafındaki Azerbaycan Türklerinin akan gözyaşları keder değil, sevinç ve zafer içindi.

Yazıyı 1989 yılında Azerbaycan’ın en büyük milliyetçi aydınlarından olan Hudu Memmedov’a yazılan ve bir gazetede imzasız olarak yayınlanan bir şiir ile noktalamak istiyorum. Zira bu şiirin yazarının bizzat Elçibey olduğu söyleniyor:

"Araz akar, Kür'e değer, durulur,

Deli gönül ay-yıldıza vurulur (tutulur).

Bugün-yarın Hudaferin kurulur,

Babam, gözün aydın, ay gözün aydın."