Senan Kazımoğlu

Tüm yazıları
...

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN BARIŞ ANTLAŞMASINDA GÜNCEL DURUM

Senan Kazımoğlu

Basında sık sık Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanacak olası bir barış anlaşmasıyla ilgili haberleri okuyoruz. En son birkaç gün önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, barış anlaşmasıyla ilgili olarak anlaşma metninin %80-90 oranında tamamlandığını bildirdi. Peki, bu süreçte güncel durum nedir?

Bilindiği üzere Azerbaycan, 2020 yılındaki Karabağ zaferinden hemen sonra Ermenistan ile barış anlaşması için harekete geçti. Fakat Ermenistan hâlâ Karabağ’ın geri kalanı için ayrı bir statü istiyor ve bunu anlaşma metnine de koymaya çalışıyordu. Doğal olarak Azerbaycan buna karşı çıkıyor ve kendi toprağı olan Karabağ için başka bir devlet ile masaya oturmayacağını belirtiyordu. Barış için ilk hamle yine Azerbaycan’dan geldi. Azerbaycan barış anlaşmasının beş prensip ışığında yapılacağını bildirdi. Ancak bu prensipler esasında masaya oturacağını söyledi. Beş prensip şunlardır:

1. Devletler tarafından egemenlik, toprak bütünlüğü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığı ve birbirlerinin siyasi bağımsızlıklarının karşılıklı olarak tanınması;

2. Devletlerin birbirlerine toprak iddiasında bulunmadıklarının karşılıklı olarak teyidi ve böyle bir iddianın gelecekte getirilmeyeceğine dair yasal bir yükümlülüğün kabul edilmesi;

3. Devletlerarası ilişkilerde birbirlerinin güvenliğini tehdit etmekten, siyasi bağımsızlığa ve toprak bütünlüğüne karşı tehdit ve güç kullanmaktan ve BM Şartı’nın amaçlarına uygun olmayan diğer durumlardan kaçınmak;

4. Devlet sınırlarının belirlenmesi ve diplomatik ilişkilerin kurulması;

5. Ulaştırma ve iletişimin açılması, diğer ilgili iletişimlerin kurulması ve diğer karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğinin sağlanması.

Yukarıdaki prensiplere bakıldığında, Azerbaycan’ın Ermeni defterini tamamen kapatmak ve bir daha bu meseleden sıkıntı yaşamak istemediği görülüyor. Ancak Ermeniler hâlâ Karabağ konusunda ısrar etmeye devam etti. Eylül 2023’te Azerbaycan’ın bölgeye yönelik anti-terör operasyonu ve Karabağ’da devlet egemenliğini yeniden tesis etmesi sonucunda Ermenistan, Karabağ şartını geri çekmeye mecbur kaldı. Barış anlaşması ancak bu zamandan sonra tam anlamıyla konuşulmaya başlandı. Ancak Azerbaycan tarih boyunca Ermeni meselesinden çok çekmişti ve bu konuda uzun zamandır tartışılan bir konu yeniden gündeme geldi. Bahsedilen konu Ermenistan Anayasası ile ilgiliydi. Zira anlaşmanın imzalanmasının temel şartı olarak Azerbaycan, hem kendisine hem de Türkiye’ye karşı arazi iddiaları bulunan Ermenistan anayasasının değiştirilmesini şart koştu. Ayrıca aynı sebepten Azerbaycan, Karabağ ile ilgili kurulan ancak meselenin çözümünde hiçbir faydası olmayan ve bugün de işlevsiz olan AGİT (Avrupa Güvenlik ve İş birliği Teşkilatı) Minsk Grubu’nun sonlandırılması için Ermenistan ile birlikte başvuruda bulunmayı talep ediyor. Zira AGİT Minsk Grubu’nun çözüm olarak sunduğu her şeyi Azerbaycan zaten kendi gücüyle gerçekleştirmiştir. Bu kurumun kapatılmaması ileride Azerbaycan için yeni sorunlar ve işgallere kapı aralayabilir.

Barış anlaşmasının bu kadar gecikmesinde en önemli faktörlerden birisi de Azerbaycan ve Türkiye’nın sık sık dile getirdiği Ermenistan’ın silahlandırılması meselesidir. İkinci Karabağ Savaşından sonra başta Fransa, Hindistan ve Ermenistan çok hızlı ve etkili derecede silahlandırılıyor Hatta bu yazı hazırlanırken ajanslara İran’ın Ermenistan ile 500 milyon dolar değerinde silah anlaşmasıyla ilgili haberler yansıdı Yapılan tüm bu silah yardımları da Ermenistan’ın masaya oturmasını geciktiriyor.

Barış anlaşmasıyla ilgili Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev’in açıklamasıyla yazıyı sonlandırayım:

“Azerbaycan, Ermenistan’ın anayasal temelde Azerbaycan’a karşı toprak iddialarına son vermesini bekliyor. Anayasanın her ülkenin iç işi olduğunu anlıyoruz. Ancak anayasa başka bir ülkenin topraklarına yönelik iddiaları içeriyorsa, bunlara son verilmelidir ve hukuki çerçeve tam olarak toprak iddialarına son verecek şekilde olmalıdır ki, bu temel üzerinden ilerleyebilelim. Azerbaycan, Minsk Grubu’nun faaliyetlerine son verilmesi için Ermenistan ve Azerbaycan’ın birlikte AGİT’e başvurmasını önermiştir. Çünkü Minsk Grubu gibi bir kuruluşun varlığına artık ihtiyaç kalmamıştır. Eğer bir çatışma yoksa, Minsk Grubu’nun varlığının ne anlamı olabilir?”