“Ey Türk Oğuz beyleri, Türk halkı, işitin! Üstten gök çökmedikçe, alttan yer delinmedikçe Türk ulusunu, Türk yurdunu, Türk devletini, Türk töresini kim dağıtabilir?! Su gibi akıttığın kanına, dağlar gibi yığdığın kemiğine (şehitlerine) layık ol! Ey ölümsüz Türk milleti, titre ve kendine dön!”
Hepimize malum olduğu üzere bu metin şu an Moğolistan sınırlarında bulunan Göktürk devletine ait Bilge Kağan anıtında geçen bir kısım. Bazıları her ne kadar Göktürk yazıtlarını sadece Türk dili için değerlendiriyorsa da aslında atalarımız o metinleri sadece Türkoloji’ye hizmet için değil biz torunlarını uyarmak için de taşa kazımışlardır. Atalarımız bizim unutkan bir millet olduğumuzu bildiklerinden sözün kâr etmediğini anlayıp nasihatlerini taşlara kazıdılar. Fakat maalesef biz torunların çoğu bundan habersiz. Her ne kadar konuya bu şekilde giriş yaptıysam da bugün başka şeylerden konuşacağım. Evet, yukarda geçen Göktürk (Türk) Kağanlığına ait söz Bilge Kağan anıtından başka Azerbaycan’da ders kitaplarına da girmiş durumda. 20 yıl önce mezun olduğum ve yıllardır Türkiye’de olduğum için Azerbaycan’ın yeni ders müfredatına çok uzağım. Benim zamanımda Türk Dünyasıyla ilgili aklımda kalan sadece 11. sınıf coğrafya kitabıdır. Bizim zamanımızda 11. sınıf coğrafya dersi “Türk Dünyası Coğrafyası” olarak geçiyordu. Biz o derste adından da belli olduğu üzere Türk Dünyası coğrafyasını işliyorduk. Şimdilerdeyse önüme Azerbaycan ders kitaplarından Türk Dünyası veya Türk tarihiyle ilgili örnekler çıkıyor. Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu ancak Azerbaycan’daki yeğenlerime sorunca sosyal medya paylaşımlarının gerçek olduğunu görüyorum. Şimdi bunların bir ikisi hakkında bahsedeceğim.
Bunlardan birincisi ilkokul 2. sınıf Azerbaycan Dili (Türkçe) kitabının 73. sayfasında geçen küçük bir başlıkta: “Geçmişte Türklerin kendi alfabesi olmuştur. Bu alfabeyle sözler sağdan sola yazılıyor ve okunuyordu. Tabloyu kullanarak eski Türkçe harfleriyle yazılan sözleri oku” diyerek tablo içerisinde Göktürk alfabesi ve bu alfabeyle hazırlanan sözler verilmiş. Yani daha ilkokuldayken Azerbaycan’daki bir çocuk bu harfler ile tanışıyor.
Göktürk alfabesiyle tanışlık sadece ilkokulda olmuyor. 6. sınıf (ortaokul) yine Azerbaycan Dili (Türkçe) kitabının 70, 71 ve 72. sayfaları tamamen Göktürk alfabesi ve eski Türkçeye ayrılmış. Bu kısımlarda Göktürk anıtları hakkında bilgiler veriliyor.
Müfredattaki güzel gelişmeler sadece dil ile ilgili değil elbet. Bu değişiklerin en çok fark edildiği bir bölüm de tarih ders kitabıdır. Bizim zamanımızda dünya tarihi farklı bölge adlarıyla kısım kısım anlatılıyordu. Şimdi de öyle ancak bu sefer bu kısımların başlıkları arasında “Türk Dünyası” bölümü de dikkat çekiyor.
Tarih dersi konusunda belki en güzel gelişmelerden birisi Türk Devletleri Teşkilatına bağlı olan Uluslararası Türk Akademisi tarafından hazırlanan ve Türk Devletlerine ders için önerilen “Ortak Türk Tarihi” dersidir. Azerbaycan Türk Devletleri arasında ilk ve şimdilik tek ülke olarak 8. Sınıflar için bu kitabı derslik yapmış ve zorunlu olarak okullarda okutuyor.
Bu saydıklarımdan başka da belki müfredatta olan Türklük ile ilgili konular var. Ancak maalesef inceleme fırsatım olmadığı için fark ettiklerim bunlar. Eğer bunlar devamlı, artarak ve iyi bir şekilde okullarda okutulmaya devam ederse gelecekte İnşallah Türklük için bilinçli bir nesil yetişecektir. Allah nasip etsin. Amin.