Söyleşiler

BU NÜFUS SAYIMI, BÜTÜN IRAK’IN HUZURUNU BOZACAK Türkiye, Meselenin İnsani Yönüyle İlgilenmelidir Putin Hayranı Olduğu Sovyetler Birliği’nin Taktiğini Uyguluyor TÜRKMENLER, MUKAVEMET VE DİRENİŞ RUHUNU GÖSTERMELİDİR TÜRK MİLLETİ UYAN! DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM VAR! İran Türklüğünün Esas Gayesi, Millî ve Siyâsî Kimliğimizin Yeniden İhyasıdır Olayların Sosyal, Siyasî ve Ekonomik Sebepleri Var
Gerekirse çadırlarımızı Bağdat’ın ortasında kurar, Türkmenlerin haklarını talep ederiz

Gerekirse çadırlarımızı Bağdat’ın ortasında kurar, Türkmenlerin haklarını talep ederiz

Reşat Salihi ile Irak’ta kurulan yeni hükümet kabinesinde Türkmenlere yer verilmemesi meselesini konuştuk.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi’nin basın açıklamasında Irak’ta kurulan yeni hükümet kabinesinde Türkmenlere yer verilmediği takdirde bu durumu protesto edeceğini söyledi. Buna binaen Irak meclisinde neler olmaktadır?

Hükümet kurma çalışması ile yoğun gündem geçiren Irak, hükümeti kurmak ile görevlendirilen Adil Abdülmehdi’nin ellerine emanet edilmiş durumdadır. Adil Abdülmehdi, Şii liderlerin tamamı tarafından Irak’ın başına geçmesini istedikleri Şii bir liderdir.

Adil Abdülmehdi’ye verilen bu görev, Irak içinde pek bir değişikliğe yol açmamakla birlikte, tam tersi Şiiler arasında çatışmaya sebebiyet bile verecektir.

Büyük bir bölünme eşiğinde olan Şii partiler, hükümet kabinesinde istedikleri gibi temsil edilemeyecekleri için kendi aralarında kopukluğun en son halini yaşayacaklardır.

Adil Abdülmehdi sözde kendi istediği gibi yolsuzluktan arındırılmış bağımsız ve hiçbir yere bağlı olmayan kişileri hükümetin içinde temsil ettirme sözünü vermiştir. Ancak bu istediği sadece laf ile kalmış, seçimlerde yüksek oy getiren kesimler tarafından da baskılar sonucu herkes kendi adayını ortaya koymuştur.

Irak İçişleri Bakanlığı Şiilerin hissesi haline gelmiş, Savunma Bakanlığı Sünnilerin, Maliye Bakanlığı KDP’li Kürtlerin, Cumhurbaşkanlığı KYB’li Kürtlerin, kısacası her bakanlık birer kesimin adına tapu olmuş durumdadır. Bunların arasında ise Türkmenlerden çok daha az nüfusa sahip olan Süryaniler de yine aynı şekilde Adalet Bakanlığına tayin edilerek temsil edilmektedirler. İş Türkmenlere gelince, Türkmenleri ısrarla bu kabineden uzak tutmak için herkes elinden geleni yapmaktadır. Adil Abdülmehdi’nin yeni sunduğu bakanların hepsi bir yere bağlı olmakla beraber birçoğunun üzerine yolsuzluk, içlerinden bazılarının da terör ile bağlantılı oldukları ispat edilmiştir.

Bir yandan para ile bakanlık satın alanlar, diğer yandan ise başka bir görev karşılığında bakanlıkları veya üst düzey görevleri satanlar… Türkmenler için Kerkük Valiliğini Kürtlere vermek karşılığında Irak Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı görevi sunuldu.

Şu an için hiçbir şey belli olmasa da Irak’ta hileli seçimi herkese emrivaki ile dayatanlar, yarın aynı şekilde hükümet kabinesini de herkese dayatacaklardır. İşte böyle bir şeyin karşısında duracak olanlar da sadece Türkmenler olacaktır. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sayın Erşat Salihi’nin açıklamasında da görüldüğü üzere, kurulacak hükümette Türkmenlere görev verilmemesi halinde, hileli seçime karşı Gök Bayrak Direnişi’ni nasıl düzenlediysek, aynı direnişimizi Bağdat’ın ortasında da düzenleyeceğiz.

Arabistanlı Lawrence’ı herkes bilir! Osmanlı İmparatorluğuna karşı Araplara milliyetçilik duygusunu aşılayarak başkaldırtan İngiliz ajanı Lawrence, Şerif Hüseyin’e tam olarak “Türkmenlere asla bu ülkede görev verilmeyecektir.” demesi ile şimdiye kadar Türkmenler Irak’ın içinde söz sahibi olmadılar.

Ya bu sözlerin aksinin çıkması için Irak hükümetinden bir adım atılacak ya da Erşat Salihi başkanımızın da dediği gibi Gök Bayrak Direnişi’ni Bağdat’ın ortasına taşıyacağız.

Adil Abdülmehdi kurduğu hükümette niçin Türkmenleri istememektedir?

Adil Abdülmehdi’nin bu hükümetin içinde Türkmenleri bulundurmak istememesi gibi bir durum yok aslında. Kukla olan bir Türkmen’i bu göreve getirmek gayeleri vardır. Kendi veya Kürt partilerinin ellerinde piyon olan bir kişiyi üst düzey bir göreve getirip Türkmen milletinin geleceğini tehlikeye atacak adım atmak peşindelerdir.

Irak Türkmen Cephesi olarak yaptığımız ısrar, hükümette bulunacak kişinin Irak Türkmen Cephesi’nin referans olarak göstermesi ile orada olmasını istememizdir.

Bunun sebebi ise geçmişte hükümetin içinde Türkmenlerin adına konuşup ancak Şii veya Sünni ve hatta Kürtlerin menfaati için çalışan kişileri çok görmemizdir.

Seçimde aldığımız oylara güvenerek biz her göreve talibiz ve milletimizin de bizimle olduğunu bildiğimiz için bu görevleri istemekteyiz.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi’nin ifade ettiği gibi sokaklarda protestolara başlanırsa önümüzdeki günlerde bizleri ne gibi durumlar beklemektedir?

Gök Bayrak Direnişi’miz ile Irak’a ve Irak halkına adeta bir ders vermiş olan Türkmenler, görev almadıkları halde başka bir ders vereceklerini de herkes bilmelidir.

Irak Türkmenleri her zaman bu yok saymalara, soykırımlara maruz kalmalarına rağmen, asla yaşadıkları ülkeye ihanet etmemiş, askerine karşı silah kaldırmamıştır. Irak’ın her zaman birliğini savunan yine Türkmenler olmuşlardır. Kerkük’te gerçekleşen bayrak krizi döneminde Araplardan bir ses çıkmaması üzerine Türkmenlerin sayesinde bayrak krizi, heykel krizi ve Irak’ı resmen bölme girişimi olan sözde özgürlük referandumu, batıl olmuş, bütün hayaller suya düşmüştür.

Bağımsızlık referandumu ve Büyük Ortadoğu Projesi’nin parçası olan sözde Kürdistan hayali, yerle bir olmuş ve kurulup aynı yıl yıkılan Mahabad devletinden daha vahim bir hâl ile tarihe gömülmüştür.

Kısacası bu kadar oyunları bozan Irak Türkleri, kendilerine karşı oynanacak her türlü oyunu yine bozacaklardır.

Gök Bayrak Direnişi’miz Kerkük’teki hayatı nasıl durdurduysa, Bağdat’ı daha da fazla etkileyecektir.

Irak Türkleri eskiden olduğu gibi teşkilatsız ve zayıf bir topluluk değil. Irak Türkleri, liderlerine ve teşkilatlarına bağlı Irak’ın içindeki en düzenli toplumdur.

Gelinen son durumda neler yapılmalıdır?

Gelinen bu son durumda yapılması gereken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Irak’ın içinde bulunan karar sahiplerine Türkmenlerin üst düzey görevler alması için baskı yapması gerekmektedir.

Şu anda Irak’ı resmen İran yönetmektedir. Cumhurbaşkanı KYB’li Berham Salih, İran tarafından desteklenerek bu günlere ulaşan bir kişidir. Öte yandan Başbakan Adil Abdülmehdi, İran tarafından desteklenen Şii partilerin bu göreve gelmesini istedikleri kişidir.

Parlamento Başkanı Muhammet Halbusi de Sünni olmasına rağmen İran tarafından istenilen ve Sünnilerin de kabul ettiği şahıstır.

Sözün özüne gelmiş olursak İran, Irak’ın içinde 3-0’lık bir skor ile herkesi geçmiş durumda ve Irak’ı tamamen yönetmektedir.

Türkiye’ye gelmiş olursak, Türkiye bu süre içinde Irak’ta üst düzey bir görevde kendi tarafından desteklenen bir kişinin olması için çabalaması gerekmektedir. Türkiye önümüzdeki dört yıl ve ondan sonraki yıllar için Irak ile iyi ilişkiler geçirmek istiyorsa, Türkmenleri üst düzey yetkilere getirtmesi gerekmektedir.

Irak Türkmen Cephesi’ne yapılan üst düzey ziyaretler ve Irak’taki önemli siyasetçiler ile gerçekleşen oturumlar ne gibi sonuçlar doğuracaktır?

Adil Abdülmehdi göreve geldiği ilk gün, ilk ziyareti Irak Türkmen Cephesi’ne oldu. Ondan önce Cumhurbaşkanı Berham Salih de Irak Türkmen Cephesi’ni ziyaret etti.

Reform ve İmar Koalisyonu lideri Ammar Hekim de aynı şekilde ITC’ye ziyaret gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günlerde ise Bağdat’ı ziyaret eden Mesut Barzani ile de görüşen Irak Türkmen Cephesi yetkilileri Irak’ın içinde karar sahibi bir konumda bulunduklarını da belli ettiler. Irak Türkmen Cephesi kendi çabaları ile Türkmenler için hem bakanlık hem de Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevleri için görüşmeleri yaptılar.

Hükümet kurulması önümüzdeki birkaç gün içinde kesinleşecektir. Kesinleşecek bu hükümetin içinde temsil edilmemiz için baskıları da yapmaktayız. Şayet ki yine Türkmenler kabineden uzaklaşmış olursa bu sefer Erşat Salihi’nin de dediği gibi direnişimizi Bağdat’ın merkezinde gerçekleştirip, bütün hayatı etkileyecek şekilde gerçekleştireceğiz.

Diğer Söyleşiler