Irak’ta 12 Mayıs tarihinde yapılan seçimleri diğerlerinden ayıran fark ne oldu? Bu seçimlerde elektronik oylama haricinde hangi yenilikler yapıldı?
Irak’ın tarihinde en kötü seçim nişanını alan 12 Mayıs seçimleri, tüm Irak’ta ve yurtdışında sahtekârlık ve hile ile yapılan bir seçim oldu. Bazı adaylar seçim merkezlerini olduğu gibi toptan parayla satın aldı. Bazıları da seçmeni olmayan bazı hayali seçim merkezleri oluşturarak oralardan sahte oy topladılar. Bu olayların kahramanı ‘Irak Bağımsız Seçim Kurulu’ oldu. Seçimlerdeki hile ve sahte oy olaylarını ilk önce Irak’ta Kerkük şehri ortaya çıkardı. 12 Mayıs öncesi asker ve polislerin oylarını kullandıkları sandıklardan çıkan sahte oylar, durumu gün yüzüne çıkardı. Örnek verirsek: Kerkük’e bağlı Havice ilçesinde bir polis karakolunun mensupları 200 kişi, tümü Arap aşiretine ait olup ve yapılan oylama sonucu sandıktan 197 oyun bir Kürt adayına çıkması, Kerkük’ü ayağa kaldırdı. Aynı benzer durum Kerkük’ün Türkmen ilçesi Dakuk’ta gerçekleşti. İlçede bir merkezin seçmenlerinde hiçbir Hristiyan olmamasına rağmen sandıktan 150’den fazla oyun Hristiyanlara çıkması durumun vahametini ortaya koydu. Kerkük’te Türkmen ve Araplar şikâyet ederek resmi itirazlarını yaptılar.
12 Mayıs günü ise Kerkük’te kullanılan oylar sonucu sandıklardan çıkan neticeler altı Kürt adayının lehine olması hem adayları hem de sandık murakabelerini şoke etti. İlk defa Irak oyların sayımı için kullanılan elektronik sayım cihazlarını, Hard Disk’leri iki gün önce Kerkük Seçim Kurulu’nca Süleymaniye’ye götürülüyor ve orada ayarlanıp yeniden Kerkük’e geri geliyor. Türkmen Cephesi itiraz edince Bağdat’tan atayacakları yeni bir seçim yetkilisinin yerine Erbil’den, yani Kürt bölgesinden birisini atıyorlar. Planın diğer parçalarını tamamlıyorlar. Seçim kurulu ilk sonuçları ilan ettiğinde Kerkük’te 186 sandık açılmadı ve sayılmadı. Sayılmadan, açılmadan nasıl ilan edildi? Bu da ayrı bir problem. Netice olarak Kerkük’te böyle bir durum ortaya çıktı. Bilimsel ve rakamlara dayanarak, hem de Irak Bağımsız Seçim Kurulu’nun ilan ettiği verilerden yola çıkarak; Kerkük’ün nüfusu 1 milyon 650 bin, seçmen sayısı 952 bin, bunun % 62’si seçmen kartını alan, yani yaklaşık 570 bin seçmen oy kullanacaktır. Peki, yine Seçim Kurulu’nun açıkladığı rakama göre katılım % 44,5 olarak ilan edildi. Demek ki Kerkük’te 570 bin seçmenden yaklaşık 280 bin civarında oy kullanılmıştır. Buraya kadar rakamlar böyle. Ama bakıyorsun Kerkük Seçim Kurulu 186 sandığı açmadan, saymadan Kerkük’te kullanılan oy sayısını 438 bin olarak ilan ediyor. Bu ne demektir? Kerkük’te yaklaşık 150 bin sahte oy vardır.
Türkmenler ve Araplar da bu durumu kabullenmeyerek, 12 Mayıs’tan sonraki 28 gün Kerkük depolarında tutulan 186 sandığına sahip çıktı. Nihayet Irak Parlamentosu seçimlere hile katıldı gerekçesiyle ‘Irak Bağımsız Seçim Kurulu’nun 9 üyesini azletti. Yerlerine 9 bağımsız kadı atadı. Yurtdışı oylarının da iptaline karar verdi. Ayrıca Irak’ta tüm sandıkların yeniden elle sayılmasını kararlaştırdı. Ancak Irak Parlamentosu’nun yurtdışı oylarının iptali kararını Irak Federal Mahkemesi onaylamadı. Sandıkların elle sayılmasını onayladı. Sandıklar elle sayılmaya başladığında ortaya müthiş rakamlar çıktı. Kürtlerin sahtekârlıkları ortaya çıktı. Şimdi nihai neticeyi bekliyoruz. Son kararı kadılar ve Federal Mahkeme verecektir. Tahminimiz Türkmenlere ve Araplara bir milletvekili daha verecekler. Kerkük’te %32 eşit temsil oranını uygulamaya sokacaklar. Yani bu durumda Kerkük’ün 12 milletvekili dağılımını eşit olarak üç etnik gruba 4’er olarak verecekler. Seçime hile karıştıranların cezalandırılmalarını bekliyoruz.
Bildiğimiz kadarıyla Türkmenler ilk kez bu seçimlerde tek bir partinin etrafında bir araya gelerek seçimlere girdi. Türkmenlerin bu ortak siyasi hareketi sandığa nasıl yansıdı? Gerçek oylar ortaya çıktığında geçtiğimiz dönemlere göre parlamentoda daha güçlü bir Türkmen grubu görebilecek miyiz?
Türkmenler ilk kez değil, 2014 seçimlerinde de Kerkük Türkmen Cephesi Listesi olarak Kerkük’te seçimlere katıldı. Ancak her zaman olduğu gibi yine çatlak sesler ortada dolaştı. 2014 seçimlerinde Türkmenler Kerkük’te iki ana listeye bölündü. 2018’e gelince Türkmenler çoğunluğu teşkil eden bir ana liste oluşturdu. Ama karşı tarafta yine beş listede Türkmenler yarıştı. En fazla oy alan Kerkük Türkmen Cephesi listesinin 18 Türkmen adayı 79 bin oy topladı. Diğer beş listeyle birlikte Türkmenler Kerkük’te toplam 88 bin oy aldı ve üç milletvekili çıkardı. Irak Parlamentosu’nda hiçbir zaman güçlü bir Türkmen grubu teşkil olamayacaktır. Nedeni çok basit; Irak’ta fikir ve düşünce farklılığı olduğu için Türkmenler arasında da bu öğe ağır basıyor. Her ne kadar seçimlerde birleşseler de Parlamento’da grup kuramıyorlar. En güçlü dönem olan 2005 seçimlerinde 13 milletvekili ve 3 bakan vardı. Bir grup teşkil edemediler. Kaldı ki 2014’te sadece 6 milletvekili ile hiç grup kurulamazdı. 2018’de ise durum belli: 12 Türkmen milletvekili. 2’si Erbil’de KDP Barzani listesinden, 4’1ü Musul’dan Haşid ve İbadi listesinden, 2’si Tuzhurmatu’dan Haşid listesinden ve 1’i Bağdat’tan başka bir Arap listesinden ve 3’ü de Kerkük’te Kerkük Türkmen Cephesi listesinden oluşuyor. Bu 12 milletvekilin partilerinin seçim programları ayrı ayrıdır. Fikir ve düşünce farkı vardır. Her ne kadar milli davalarda hedef bir olsa da partilerin politika tarzları ve hedefleri bir değil… Sözün kısası Irak Parlamentosu’nda Türkmen grubu göremezsiniz…
Seçim gününden itibaren özellikle Türkmenler tarafından dile getirilen hile ve usulsüz iddiaları ve Türkmenlerin Mavi Bayrak Direnişi hakkında neler söylemek istersiniz?
Haklı gerekçelerde Türkmen hatta Arap toplumu da Kerkük’te Mavi Bayrak Direnişi’ne katıldılar. Sandıkların elle sayılmasını bir sesle, bir nefesle 28 gün gece-gündüz demeden Ramazan ayı ve gençlerin sınavlarının olmasına rağmen direnişe katıldılar. Mavi Bayraklarla tüm dünyaya tek sesle haykırdılar: “Biz varız! Biz Türkmen’iz! Biz bu ülkenin asil unsurlarıyız. Hakkımız haklılığımızı ispat etmek istiyoruz.” dediler... Bu toplumla ancak iftihar edilir. Aslında bu direnişlerden yalnız Irak’ta Türkmen siyasetçiler değil tüm Irak siyasetçileri de ders aldı. Bu direnişler olmasaydı, sandıklara sahip çıkılmasaydı bugünkü durum gerçekleşmezdi.
Bağdat’taki oyların saklandığı deponun yakılması ve Kerkük’teki depoya intihar eylemcisi ile saldırı düzenlenmesi hakkında neler söylersiniz?
Bu yangın olayları Irak’taki siyasi partilerin sinsi oyunlarıdır. Fazla para veren, fazla oy alan Batılı misyonlara çalışanlar bu depoları yakmaya çalıştılar. Kerkük’te hem halk hem de Federal Polis güçleri halkla birlikte direndi. Sandıklara sahip çıktı. Bu da milletle güvenlik güçleri arasında kaynaşma ve direnişin olduğunun ispatıdır.
Irak Parlamentosu’nun oyların tamamının elle sayılması yönünde aldığı karara rağmen, Irak Yüksek Seçim Komiserliği’nin sadece itiraz edilen sandıkların elle sayılacağını ilan etmesi hukuka ne kadar uygundur? Seçim Komiserliği’nin böyle bir yetkisi var mıdır ve bu kararla neyi amaçlamaktadır?
Aslında tüm sandıklar elle sayılacaktır. Ancak bazı yerlerde itiraz olmadığı için tekrar sayımların zaman alacağından, sadece itiraz olunan yerlerde elle sayılacağı kararı uygulandı. Zannedersem de bu doğal bir karardır. Milletin oylarına ve iradesine saygı çıkmak anlamına gelir. Mesela Erbil’de Kürt bölgesinde itiraz yoksa niçin, neden tekrardan sayılsın? Diğer bölgelerde de bu şekilde karar verildi. İtiraz varsa elle sayılır. İtiraz yoksa devam.