Haberler

...

Dışişleri Bakanlığı: Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne desteğimizi teyit ediyoruz

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Kırım’ın Rusya tarafından işgalinin 7. yıl dönümü sebebi ile yayımladığı açıklamada, uluslararası hukuk ihlali olan bu fiili durumu tanımadığını bir kez daha tekrarladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan ve Kırım’ın işgalinin tanınmadığı bir kez daha vurgulanan açıklamada, “Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti, 7 yıl önce bugün düzenlenen gayrimeşru bir referanduma dayandırılarak Rusya Federasyonu tarafından ilhak edilmiştir. Uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu fiili durumu tanımadığımızı bir kez daha yineliyor, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğimizi teyit ediyoruz.” ifadeleri kaydedildi.

Kırım’ın yerli halkı Kırım Tatarlarının emniyet, esenliği ve kültürel kimliklerinin korunmasına önem verildiği belirtilen açıklamada, “Bu vesileyle, Kırım’ın asli unsurlarından olan Kırım Tatar Türklerinin emniyet ve esenliğinin yanı sıra kültürel kimliklerinin korunmasına verdiğimiz önemi yeniden vurguluyoruz. Kırım’daki gelişmeleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz.” ifadeleri kullanıldı.

Rus işgalindeki Kırım’da 7 yıldır baskı ve zulüm devam ediyor

İşgalci Rus askerleri Kırım’a 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. 7 yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirdi.

Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da isimlendirilen Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.

16 Mart 2014’de kamuflajlı Rus askerlerinin silahlarının gölgesi altında göstermelik bir referandum düzenlendi. Sözde referandum daha yapılmazken Ukrayna, oy kullanımını yasa dışı ve Anayasaya aykırı olarak kabul etti.

15 Mart 2014’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, sözde referandumu “geçersiz” olarak ilan edilmesini öngören kararı inceledi. Ancak karar, Rusya tarafından bloke edildi. Venedik Komisyonu, Avrupa Birliği ve ABD, yasa dışı yapılan sözde referanduma karşı çıktı, Kırım Tatarları boykot etti.

İşgalciler, sözde referanduma katılım oranının %84,17 olduğunu iddia edilirken, seçmenlerin %96,57’sinin “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması için” oy kullandığın, % 2,66’sının ise yarımadanın Ukrayna’ya bağlı özerklik statüsü için oy verdiği ileri sürüldü.

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, kendi kaynaklarına atıfla, sözde referanduma gerçek katılım oranının %30-50 civarında olduğunu, Kırım Tatarlarının %99’unun oy kullanmadığını kaydetmişti.

Rus işgaliyle adeta ‘açık hava cezaevi’ne dönüşen Kırım, silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Kırım’da 2014’den beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumları ile belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.