AZERBAYCAN
Rusya’ya nota verildi!
Azerbaycan, Karabağ’da görev yapan Rus barış güçlerinin Ermenilerin Karabağ'daki madenleri yasa dışı şekilde işletmesini engellemek için tedbir almadığı gerekçesiyle Rusya'ya nota verdi. Hacızade, "Notada Azerbaycan’ın egemenlik ve toprak bütünlüğünün gözetilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.” dedi.
Yasa dışı işletilen Azerbaycan madenlerine incelenme ekibi gönderildi.
Ermeni nüfusun yaşadığı ve geçici olarak Rus güçlerin konuşlandırıldığı Azerbaycan topraklarında madenlerin yasa dışı işletilmesi ve bunun sonucunda çevreye verilen zararın araştırılması ve denetimi amacıyla bölgeye uzman ekipler gönderdi. Azerbaycan Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Azerbaycan Savunma Bakanlığının, Azerbaycan'ın ilgili kurumlarının uzmanlarının söz konusu bölgelere gönderilmesi için Rus güçlerin komutanlığına başvurduğu belirtildi. Uzmanların bölgedeki faaliyet koşullarının Rus güçlerin komutanlığı ile müzakere edildiği, müzakerelerin sonucuna ilişkin kamuoyunun bilgilendirileceği aktarıldı.
Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Birinci Zirvesi gerçekleştirildi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Birinci Zirvesine katıldı. Cumhurbaşkanı Aliyev, “Azerbaycan, Türkiye ve Türkmenistan etnik, dinî ve kültürel kökler ve ortak ahlakî değerlerle birbirine sıkı sıkıya bağlı. Milletimizin zengin tarihi ve kültürel mirasından ve insan uygarlığına yaptığı büyük katkılardan haklı olarak gurur duyuyoruz." dedi. Azerbaycan'ın hem Türkiye hem de Türkmenistan ile siyasi ilişkilerinin üst düzeyde olduğunun altını çizen Aliyev, sözlerine şöyle devam etti: "Geçen yıl Türkiye ile imzaladığımız Şuşa Deklarasyonu, ilişkilerimizi stratejik ittifak düzeyine getirdi. 2017 yılında Azerbaycan ile Türkmenistan arasında Stratejik Ortaklık Deklarasyonu imzalandı. Ülkelerimiz, aralarında BM, İslam İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı, AGİT ve diğer kurumların da bulunduğu uluslararası kuruluşlar çerçevesinde karşılıklı destek ve iş birliği sağlıyor. Tarihî bağlara dayalı ilişkilerimiz, ülkelerimiz arasında ekonomi, ticaret, nakliye-lojistik ve diğer alanlarda iş birliğinin geliştirilmesi için fırsatlar doğuruyor."
KAZAKİSTAN
Kazakların 70 yıl önce Anadolu’ya göçünü anlatan belgesel tanıtıldı.
Dönemin başbakanı Adnan Menderes’in 13 Mart 1952’de imzaladığı kararname ile Türkiye’ye gelen Altay Kazaklarının göç yolculuğunu anlatan belgeselin tanıtımı Kazakistan'da yapıldı. Başkent Astana’daki bir sinema salonunda düzenlenen gala töreninde, Kazakların büyük Türkiye yolculuğunun 70. yıl dönümü dolayısıyla Kazakistan Televizyon ve Radyo Kuruluşu ile Otandastar Vakfı iş birliğinde çekilen "Altay’dan Anadolu’ya" adlı belgesel film gösterildi. Törene Türkiye’nin Astana Büyükelçisi Ufuk Ekici, Otandastar Vakfı Başkanı Abzal Sapabekulı, Kazakistan Televizyon ve Radyo Kurulu Başkanı Lazzat Tanısbay’ın yanı sıra tarihçiler, diplomatlar ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Ankara-Astana arasındaki ilk doğrudan uçuş gerçekleştirildi.
Türk Hava Yollarının markası AnadoluJet, Ankara Esenboğa Havalimanından Kazakistan’ın başkenti Astana’ya ilk doğrudan uçuşunu gerçekleştirdi. Ankara-Astana arasında ilk etapta haftada iki sefer düzenlenecek. Ankara-Astana güzergahındaki ilk seferinde 140 yolcusunu taşıyan AnadoluJet’in uçağı, yerel saatle 07.15’te Nursultan Nazarbayev Uluslararası Havalimanı'na iniş yaptı.
Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatı’na desteğini sürdürecek.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) kurucularından biri olarak Türk devletleri ile çok taraflı iş birliğini geliştirmek için teşkilatın sekretarya çalışmalarına azami desteği vereceklerini bildirdi. Tokayev, göreve atandıktan sonra ilk kez Kazakistan'da temaslarda bulunan TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev'i kabul etti.
Tokayev, Kazakistan'ın Türk devletleri ile çok taraflı iş birliğini geliştirmekle ilgilendiğini ve TDT kurucularından biri olarak sekretarya çalışmasına azami desteği sürdüreceğini belirtti. Bugün de Türk halklarının iş birliğini ve birliğini güçlendirmek için eşsiz bir platform olarak teşkilatın rolü ve öneminin önemli ölçüde arttığının altını çizen Tokayev, şu anda dünyada birçok devlet ve uluslararası kuruluşun teşkilat ile ticarî, ekonomik, kültürel ve insanî bağları genişletmek istediğine dikkati çekti.
Özbekistan Kazakistan ilişkileri müttefiklik düzeyine çıkarılacak.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, resmi ziyaret için geldiği Özbekistan’da Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir araya geldi. İki lider baş başa ve heyetlerarası görüşmeler yaptı. Görüşmede Mirziyoyev, Kazakistan’ın ülkesinin en yakın ve en güvenilir ortağı olduğunu belirterek çok yönlü ve karşılıklı yarar sağlayan Özbekistan-Kazakistan iş birliğinin her alanında önemli sonuçlar elde ettiğini söyledi: "Özbek ve Kazak halkları sadece yakın komşular değil, aynı zamanda ortak tarihi miras, kültürel ve manevi değerlerle birbirine bağlı kardeşlerdir. Bu kardeşlik bizim değer verdiğimiz ve vermeye devam edeceğimiz paha biçilmez varlığımızdır. Kaderimiz aynı olduğu kadar ortak bir geleceğimiz de var, ben buna inanıyorum. Halklarımızın tarihi ve kaderi birbirine sıkı sıkıya bağlı, bizler et ve tırnak gibi kenetlenmiş halklarız. Sorunlarımızı da birlikte çözüyoruz." Görüşmeler neticesinde ortak bir dış ticaret şirketinin kurulması kararlaştırıldı.
Kazakistan-Özbekistan ilişkilerinin güçlenmesine yaptığı büyük katkılardan dolayı Mirziyoyev’e teşekkür eden Tokayev, Özbekistan’da Mirziyoyev’in inisiyatifiyle hayata geçirilmekte olan anayasal reformları desteklediklerini, bu reformların Özbekistan'ın kalkınması için sağlam bir temel oluşturacağını vurguladı. Görüşmede liderler, bu müzakerelerin Özbekistan-Kazakistan stratejik ortaklığı ve müttefiklik ilişkilerinin gelişmesine yeni ve güçlü bir ivme kazandıracağına olan güvenlerini dile getirdi. Enerji, otomotiv, kimya, elektronik, inşaat, lojistik ve diğer sektörlerde önemli projelerin birlikte hayata geçirilmesinden duydukları memnuniyeti dile getiren liderler, ileriki yıllarda yoğun talep gören ürünlerin karşılıklı arzını artırmak amacıyla başbakan yardımcıları düzeyinde ortak çalışma grubunun oluşturulmasını ve ortak bir dış ticaret şirketinin kurulmasını kararlaştırdı. Görüşmelerin ardından Mirziyoyev ve Tokayev, Özbekistan ile Kazakistan arasında müttefiklik ilişkilerinin kurulmasına ve Özbekistan-Kazakistan devlet sınırının çizilmesine ilişkin anlaşmalara imza attı.
Kazakistan’daki madeni paralarda Sakalar’a ait desenler yer aldı.
Kazakistan’da farklı yıllarda ülke topraklarında keşfedilen Sakalar dönemine ait desenlerin yer aldığı yeni madeni paralar tedavüle girdi. Kazakistan Ulusal (Merkez) Bankası, 100 Tenge değerindeki madeni paraların yeni tasarımlarının fotoğraflarını paylaştı. “Sakalar stili” adı verilen madeni paralar, Sakalar dönemine ait eserlerde sıkça kullanılan 5 farklı hayvan figürüyle tasarlandı. Söz konusu madeni paralarda alt ve üst dünyaları birleştiren, aynı zamanda üremenin bir sembolü olan geyik resmi, cesaret ve zenginliği simgeleyen kar parsı ve aile ocağını koruyan yırtıcı bir kedi ile iki argali ve uçan bir kuş figürü yer aldı.
Kazakistan'dan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye vasıtasıyla Avrupa’ya uzanan orta koridor, Rusya Ukrayna Savaşı nedeniyle potansiyelini büyütmeye devam ediyor.
2021 yılının aynı ayına göre taşınan mal hacmi 3 katına ulaşmış durumda. Kazakistan'da kendi ihracatını bu vesileyle arttırdı. Tokayev geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında Çin'den Avrupa’ya yapılan taşımanın yüzde 80'inden fazlasının Kazakistan'dan geçtiğini belirtti. Yine de Orta Koridor'un sorunları yok değil, nitekim en büyük sorunlardan biri Hazar Deniz'inde liman kapasitesinin yetersizliği olarak görülüyor. Fiziksel engellerin yanında Yeni İpek Yolu projesinde Rusya Belarus hattının daha avantajlı oluşu, nitekim burada iki sınır kapısı bulunurken Orta Koridor çok daha fazla sınır kapısı ve dolayısıyla bürokratik engeller söz konusu.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
Kanlı Noel’in Yıldönümü, Millî Mücadele ve Şehitleri Anma Programı, kapsamında anma törenleri gerçekleştirildi.
20 Aralık 1963’ü 21 Aralık’a bağlayan gece Kıbrıs’taki ırkçı Rum çeteler tarafından gerçekleştirilen katliamda hayatlarını kaybeden Türkler, katliamın 59. yıldönümünde gerçekleştirilen törenlerle anıldı. Girne Amerikan Üniversitesi Millî Mücadele ve Şehitleri Anma Programı kapsamında Binbaşı Nihat İlhan’ın kızı Yrd. Doç. Dr. Şebnem İlhan ve akrabası Prof. Dr. Nafia Fulya İlhan KKTC’ye geldi. Barbarlık Müzesi’nde acı olayların fotoğraflarını, kardeşlerinin kıyafetlerini ve öldürüldüğü banyoyu gören Şebnem İlhan duygulu anlar yaşadı. Anma programlarının bir diğer durağı Ankara oldu. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’daki temasları kapsamında “Kanlı Noel Saldırıları (21-25 Aralık 1963)” konulu panele katıldı. Kıbrıs Türklüğü diasporasının güçlü olduğu İngiltere’de de Kanlı Noel’de hayatını kaybedenler anıldı. Başkent Londra'daki Kıbrıs Rum Kesimi Yüksek Komiserliği önünde toplanan Kıbrıs Türkleri, Rumların Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği katliamının 59. yıl dönümünde saldırıda şehit düşenleri anmak için mum yaktı. Törende, "Kanlı Noel"de hayatını kaybedenlerin fotoğrafları sergilendi. Şehitlerin fotoğraflarına bakarak dua eden yakınları, tören sırasında duygusal anlar yaşadı.
Türkiye Ve Azerbaycan Hükümet Temsilcileri KKTC’yi ziyaret etti.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş başkanlığındaki Türkiye heyeti ve Yeni Azerbaycan Partisi Genel Başkanvekili Tahir Bodaqov Başkanlığındaki Azerbaycan heyeti, son günlerde diplomasi trafiğinde önemli bir yere sahip olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etti. Ziyaretin ilk durağı KKTC’de hükümet partisi olan Ulusal Birlik Partisi oldu. KKTC Başbakanı ve UBP Genel Başkanı Ünal Üstel tarafından karşılanan heyet bir toplantı gerçekleştirdi. Programdan sonra Cumhurbaşkanı Ersin Tatar heyetleri kabul ederek onurlarına yemek verdi. KKTC’nin tanınırlığı açısından önemli bir gelişme olan bu ziyaret siyasiler ve kamuoyunca memnuniyetle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çeşitli temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gitti.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın Türkiye programı bir hayli yoğun geçti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara Sanayi Odasını ziyaret etti. Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç ile görüşen Tatar, ASO Meclis toplantısına da katıldı. Ardıç, Kıbrıs Türk Halkının her zaman yanında olduklarını, hak ve menfaatlerinin korunması, eşit varlığı, güçlü ekonomisi, turizm, yüksek eğitim ve tarımdaki gelişimine her zaman destek vereceklerini söyledi. Ziyaretin bir diğer durağı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği oldu. Türkiye-KKTC Ticaret Odası Forumu çalışma yemeğinde konuşan Tatar KKTC'nin Türkiye'ye yalnızca 40 mil uzakta olduğunu; iletişim çağında ziyaretler, ticarî ilişkiler ve kültürel faaliyetlerle iki ülkenin çok yakınlaştığını dile getirdi. KKTC'nin içinde bulunduğu koşullarda Türkiye ile ilişkilerinin geliştiğini aktaran Tatar, TOBB ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) arasında yakın ilişkiler olmasının bir umut kaynağı olduğunun altını çizdi.
KKTC’de yerel seçimler yapıldı.
KKTC’de 25 Aralık Pazar günü gerçekleştirilen Yerel Kuruluş Organları Genel Seçimlerinin kesinleşen sonuçları Resmî Gazetede yayımlanarak ilan edildi. Yerel seçimlerde Cumhuriyetçi Türk Partisinden (CTP) 7, Ulusal Birlik Partisinden (UBP) 6, Toplumcu Demokrasi Partisinden (TDP) 1, Demokrat Partiden (DP) 1 ve 3 bağımsız aday belediye başkanlığına seçilmişti. Ülke genelinde seçimlere katılım oranı ise yüzde 68,85 olarak açıklanmıştı. KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Tatar, göreve gelen tüm belediye başkanlarını tebrik ederek halkın hak ettiği çağdaş yerel hizmetleri alması ve belediyelerin sorunlara kapsayıcı çözümler bulunması için Anayasa'nın kendisine verdiği yetki çerçevesinde elinden gelen tüm katkıyı koymaya kararlı olduğunu vurguladı.
KIRGIZİSTAN
Kırgızistan Parlamentosunda gerginlik: Meclis Başkanı, Rusça konuşma yapan Bakanı uyardı.
Kırgızistan'da Meclis Başkanı Şakiyev’in başkanlığında 14 Aralık günü yapılan ve başkent Bişkek’te hava kirliği azaltma önlemlerinin tartışıldığı oturum, gergin anlara sahne oldu. Oturumda hava kirliliğinin azaltılması için alınan önlemlere ilişkin sunum yapmak için kürsüye gelen Kırgızistan Doğal Kaynaklar, Çevre ve Teknik Denetim Bakanı Dinara Kutmanova, konuşmasını Rusça hazırladığını söyleyerek sunumuna başladı. Ancak Meclis Başkanı Nurlanbek Şakiyev, duruma müdahale etti. Şakiyev, Kutmanova’ya Rusça sunum hazırlamak için kimden izin aldığını, neden Kırgızca hazırlamadığını sordu. Kutmanova’nın, “İzni sizden aldım” cevabı üzerine Şakiyev, “Benden ne zaman izin aldınız? Ben şimdi görüyorum. Burada kurallar böyle. Sunumu devlet dilinde yapmalısınız. Kırgızca yapınız. Kurallar herkes için eşit olmalı.” dedi. Kısa süreli gerginliğin ardından Kutmanova, konuşmasına Kırgızca devam etti.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov, Tacikistan sınır bölgesini ziyaret etti.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Caparov, bu yıl 14-17 Eylül'de trajik olayların yaşandığı ülkenin güneyindeki Batken bölgesindeki Ak-Say, Kapçıgay, Min-Örük ve Dostuk köylerini ziyaret etti. Kendisini millî marş okuyarak karşılayan çocuklara teşekkür eden Caparov, bölge halkına, bölgenin kalkınması yönelik yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi verdi ve soruları yanıtladı. Bazı konutlarda incelemelerin ardından inşaat işlerinin hızlandırılması talimatı veren Caparov, bölgedeki Dostuk ve Kapçıgay adlı sınır karakollarını ziyaret etti ve altyapı çalışmalarını inceledi.
TÜRKMENİSTAN
Türkmenistan Devlet Başkanı: “Dış politikamızda Türkiye’nin büyük rolü var.”
Türkmenistan gazetesinin haberine göre, Devlet Başkanı Berdimuhamedov, ülkesinin yurt dışındaki diplomatik temsilcilerinin de katıldığı Bakanlar Kurulu Toplantısında konuştu. Berdimuhamedov, Türkmenistan’ın dış politikasında Türkiye’nin geniş rolünün olduğunu vurgulayarak “Bu ülke ile dostane ilişkilerimiz her yıl gelişiyor ve genişliyor. Stratejik ikili iş birliğimizi her alanda daha da geliştireceğiz” ifadesini kullandı. Türkmenistan ile Türk Devletleri Teşkilatı arasındaki ilişkilerin etkin şekilde geliştirildiğine işaret eden Berdimuhamedov “Ülkemiz geçen yılın kasım ayından itibaren organizasyona gözlemci düzeyinde katılıyor. Türkmenistan'da üst düzey toplantılar da dahil olmak üzere bu organizasyonun çeşitli etkinliklerinin düzenlenmesi için gerekli faaliyetlerin yürütülmesi önemlidir” diye konuştu.
Berdimuhamedov: “Doğu Batı istikametinde Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye başrolde olmalı.”
Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, ülkesinin, Azerbaycan ve Türkiye'nin, enerji kaynaklarının dünya pazarına gönderilmesi için uyumlu ve çok yönlü bir sistem oluşturmak üzere çalıştıklarını söyledi. Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Birinci Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, söz konusu toplantının üç kardeş ülkeyi birbirine bağladığını ve ülkeler arası iş birliğini artıracağının altını çizdi. Berdimuhamedov “Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler samimiyet, güven ve açıklık ile karakterize edilir. Bu, tüm alanlarda üçlü ilişkileri güvenle ve etkili bir şekilde geliştirmemizi sağlayacaktır.” dedi. Kardeş ülkelerin bölgesel konularda da etkin bir şekilde iş birliği yapmakta olduklarını aktaran Berdimuhamedov, “Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı, Ekonomik İş birliği Teşkilatı, İslam İş birliği Teşkilatı ve diğer önemli uluslararası saygın kuruluşlarda ülkelerimizin sesi güvenle ve saygıyla duyulmaktadır.” diye konuştu.
Türkmenistan, Türkiye ve Azerbaycan arasında 5 anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in huzurunda, Avaza Kongre Merkezi'nde gerçekleşen törende, ticaret, bilim, eğitim, kültür, gümrük, enerji ve ulaştırma alanlarındaki anlaşmalara imza atıldı. Bu kapsamda, 3 ülke arasındaki ticarî ve ekonomik iş birliğine dair anlaşmaya Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Batır Atdayev imza attı.
Türkiye- Azerbaycan- Türkmenistan Zirvesinin ortak bildirisi yayınlandı.
Türkmenistan'da 14 Aralık'ta yapılan Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan Devlet Başkanları Birinci Zirvesi'ne ilişkin 25 maddelik ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan'ın, ortak tarih, dil, kültür ve medeniyet açısından yakınlıkları temelinde kapsamlı bağların geliştirilmesi ve derinleştirilmesi arzusundan yola çıkılarak, hak eşitliği, karşılıklı saygı ve fayda ilkelerine dayalı devletlerarası ilişkileri geliştirmeye yönelik taahhütleri yer aldı. Birleşmiş Milletler Şartı'nın ilkeleri ve uluslararası hukuk rehberliğinde, "Türkiye-Türkmenistan-Azerbaycan" üçlü iş birliği formatının öneminin ve yapıcı niteliğinin vurgulandığı bildiride, Devlet Başkanları Üçlü Zirvesi için etkin hazırlıkların memnuniyetle karşılandığına dikkat çekilerek şu hususlara yer verildi:
1. Taraflar, taraf devletlerin bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve uluslararası alanda kabul görmüş sınırlarının dokunulmazlığına karşılıklı olarak duydukları saygıyı ve sarsılmaz desteklerini teyit etmişler; Türkiye Cumhuriyeti, Türkmenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin karşılıklı ilişkilerinde, devletlerin egemen eşitliği, karşılıklı saygı, işbirliği ve birbirlerinin içişlerine müdahale etmeme ilkeleri ile uluslararası hukukun diğer uygulanabilir normlarının rehberlik edeceğini yeniden vurgulamışlardır.
2. Türkiye Cumhuriyeti ve Türkmenistan, Birleşmiş Milletler üyeleri olarak, Azerbaycan Cumhuriyeti'ni işgal altındaki topraklarının kurtuluşu ve ülkenin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması hususunda tebrik etmişlerdir.
3. Taraflar, özellikle Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (AİGK), "Asya'nın Kalbi - İstanbul Süreci" başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar ve platformlar ile diğer uluslararası ve bölgesel teşkilatlar bünyesinde aralarındaki işbirliğini daha da geliştireceklerini vurgulamışlardır.
4. Taraflar, Birleşmiş Milletler üyeleri olarak, Kıbrıs sorununda, Ada'daki iki toplumun egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayalı gerçekçi ve sürdürebilir bir çözüme ulaşılması gereğini vurgulamışlardır.
5. Taraflar, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası ve bölgesel kuruluşlarda seçimle kazanılan görevlere adaylıklarında, mümkün olabilecek her durumda, birbirlerini desteklemeye hazır olduklarını vurgulamışlardır.
6. Taraflar, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması ve mevcut sınamalar ve tehditlerle mücadele edilmesi gereğini göz önünde bulundurarak ve dünya genelinde ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, İslam düşmanlığı ve nefret söyleminin yükselişinden endişe duyarak; tüm çeşit ve tezahürleriyle terörizm, bölücülük ve aşırılık ile sınır ötesi organize suçlar, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının yanı sıra insan kaçakçılığı ve yasadışı göç ile mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekmişler, bunlara karşı ortak mücadele için birlikte çalışma gereğini vurgulamışlar ve ortak çıkarlar hususunda birbirlerini desteklemeye devam edeceklerinin altını çizmişlerdir.
4. Taraflar, ticari ve ekonomik ilişkiler konularını göz önünde bulundurarak, bu alandaki iş birliğinin önemi ile hak eşitliği, karşılıklı yarar ve birbirlerinin çıkarlarını gözetme ilkeleri temelinde ülkeler arasındaki ekonomik ortaklığın güçlendirilmesi ve iyileştirilmesinin önceliğini teyit etmişlerdir.
5. Taraflar, üçlü ekonomik iş birliğinin daha da geliştirilmesi için uygun koşulların yaratılması gerektiği konusunda ortak görüş ifade etmişlerdir. Bu bağlamda, taraflar, Zirve sırasında Hükümetler arası Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ve Gümrük Alanında İş Birliğine İlişkin Ortak Danışma Kurulu Kurulmasına İlişkin Mutabakat Zaptının imzalanmasını memnuniyetle karşılamışlardır.
6. Taraflar, enerji alanında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini ifade ederek, doğal gaz tedarikinin özel önemine vurgu yapmışlardır. Bu amaçla, taraflar, olası yatırımlar, istikrarlı ve güvenilir arzın geliştirilmesi ve enerji kaynaklarının transit geçişi de dahil olmak üzere ortak faaliyet ve projeleri desteklerler.
7. Taraflar, üç ülkenin ulaştırma, lojistik ve transit alanındaki büyük potansiyelini göz önünde bulundurarak, ulaştırma alanındaki iş birliğinin geliştirilmesine özel önem atfederler.
8. Taraflar, ulaştırma alanındaki iş birliğini genişletmek ve üç ülkenin transit potansiyelini kullanmak amacıyla, bu koridorun uluslararası önemini pekiştirerek Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye'den geçen ulaşım güzergahı boyunca gerçekleştirilen çok modlu taşımacılığın öneminin üzerinde durmuşlardır.
9. Taraflar, Büyük İpek Yolu'nu Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan'dan geçen tarihi güzergahı boyunca canlandırma amacıyla Lapis-Lazuli Transit, Ticaret ve Ulaşım Rotası ile Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridorunun önemine vurgu yapmışlardır.
10. Taraflar, Türk, Türkmen ve Azerbaycan Türklerinin ortak tarih, dil, kültür ve medeniyet mirasına dayanan kültür alanında iş birliğinin geliştirilmesini değerlendirmiş ve 2023-2025 dönemine yönelik olarak Bilim, Eğitim ve Kültür Alanlarında İş Birliği Hususunda Çerçeve Programın imzalanmasından ve üç ülkenin eğitim kurumları arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinden duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.
11. Taraflar, düzenli aralıklarla üçlü toplantılar gerçekleştirmenin önemini vurgulamışlar ve bir sonraki toplantının Azerbaycan'da gerçekleştirilmesini kararlaştırmışlardır."
BALKANLAR
TBMM Başkanı Şentop, Bulgaristanlı mevkidaşı Raşidov’u makamında ağırladı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’de Bulgaristan Meclis Başkanı Vejdi Raşidov ile bir araya geldi. Heyetler arası yapılan görüşmenin ardından Şentop ve Raşidov ortak basın toplantısında konuştu. Mustafa Şentop, Raşidov’un Bulgaristan tarihinde ilk kez Türk kökenli biri olarak Meclis Başkanı seçilmesinden ve ilk ikili resmî ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirmesinden son derece onur duyduklarını belirtti. Şentop, Balkan kökenli bir Türk olarak ayrıca şahsî bir mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Türkan bebek anıldı.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkan bebeği andı. Sosyal medyadan yapılan paylaşımda şöyle dendi: “26 Aralık 1984 tarihinde Bulgaristan’da kimliksizleştirme politikalarına karşı çıkan Türklerin üzerine açılan ateş sonucu şehit düşen 18 aylık Türkan bebeği ve şehit olan tüm soydaşlarımızı rahmetle anıyoruz.”
Edirne’ye yeni Fahrî Konsolosluk açıldı.
Kuzey Makedonya’nın Edirne’deki Fahri Konsolosluğu bugün Dışişleri Bakanı Buyar Osmani’nin katılımıyla resmî törenle açıldı. Bu Fahri Konsolosluğun, Türkiye ile Makedonya arasındaki iş birliğini güçlendirecek bir adım olduğuna vurgu yapan Dışişleri Bakanı Osmani, Fahri Konsolosluk açılışının iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30’uncu yıldönümüne denk gelmesinin de mânîdar olduğunu ifade etti. Edirne Fahri Konsolosluğu Edirne ile birlikte Kırklareli ve Tekirdağ bölgelerini de kapsayacak.
Kuzey Makedonya’da Türkçe Bayramı kutlandı.
Kuzey Makedonya Türklerinin resmî bayramı olan ve 15 yıl önce dönemin Türk Demokratik Partisi Milletvekillerinin önerisinin kabulü ile her yıl kutlanmaya başlanan 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı, Türk Demokratik Partisi ev sahipliğinde büyük ve anlamlı bir programla kutlandı. Günün anlam ve önemini anlatmak amacıyla İlber Ortaylı salondakilere konferans verdi. Konferansa Kuzey Makedonyalı siyasilerin yanı sıra Kosova, Türkiye ve Azerbaycanlı heyetler de katıldılar. Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konferansından sonra Azerbaycan Türk’ü sanatçı Azerin ve Esat Kabaklı, Kuzey Makedonyalı Türklere unutulmaz bir gece yaşattı. Her iki sanatçının konseri halk tarafından büyük ilgi gördü.
Tbmm’de Balkan ve Rumeli sivil toplum kuruluşları ile görüşüldü.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Balkan ve Rumeli camiasını temsil eden Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileriyle bir görüşme gerçekleştirdi. Şentop, kişisel Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Rumeli ve Balkan camiasını temsil eden Sivil Toplum Kuruluşlarının güzide temsilcileri ile TBMM İstanbul Ofisimizde hasret giderip, gönül coğrafyamızdaki gelişmeleri değerlendirdik. Nazik ziyaretleri ve hoş sohbetleri için kendilerine teşekkür ediyorum.” paylaşımında bulundu.
Türkiye ile Bulgaristan arasında yılda yaklaşık 1,5 milyar metreküpe kadar doğalgaz transferi sağlayacak iş birliği anlaşması imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bulgaristan'a doğalgaz satışıyla ilgili yaptığı açıklamada, Bulgaristan'a, yıllık yaklaşık 1,5 milyar metreküplük doğalgaz transferi yapılacağını söyledi. Dönmez, "Başta Bulgaristan olmak üzere Avrupa’nın da doğalgaz arz güvenliğine büyük katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı. Doğalgaz anlaşmasının süresi 13 yıl olacak. Bu satışın Türkiye'nin gaz merkezi olması için önemli adımlardan birisi olarak görülüyor.
Kuzey Makedonya’da bir beldede daha Türkçe resmî dil oldu.
Türk Millî Birlik Hareketi (TMBH), son nüfus sayımlarında Türk nüfusun %20’den fazla çıktığı Vasilevo Belediyesinde Türkçenin resmileşmesinin kabul edildiğini bildirdi. 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren resmî dil ve onun Kiril alfabesi olan Makedoncanın yanı sıra Vasilevo Belediyesinde ikinci resmî dil ve onun Latin alfabesi olan Türkçenin resmî hizmette olmasına hiçbir engelin olmadığını belirtmiştir.
BATI TRAKYABatı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, Türkiye’yi ziyaret etti.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Şerif ve beraberindeki heyet çeşitli ziyaretleri gerçekleştirmek üzere Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay “Anlaşmalara rağmen, verilen haklara rağmen, verilen sözlere rağmen tek yanlı o hakların, o sözlerin, o anlaşmalardaki metinlerin uygulanmadığı, bütün dünyanın gözü önünde reddedildiği, tüm hakların neredeyse göz göre göre çiğnendiği ve dünyanın da buna göz yumduğu bir coğrafyada, kardeşlerimizle bir arada olmaktan, hasbihâl etme fırsatı bulmaktan son derece mutlu oldum.” ifadelerini kullandı. Ardından TBMM Başkanı Şentop ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu ve Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından kabul edildi. Yapılan görüşmelerin ardından Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklama ile Yunanistan’ın Lozan Anlaşmasından doğan sorumluluklarını yerine getirmediğine, AİHM kararlarının ihmal edildiğine ve Yunanistan’ın son 15 yılda 90’dan fazla Türk Azınlık Okulunu kapatıp yenilerinin açılmasına izin vermemesi başta olmak üzere birçok konuya değinerek Batı Trakya Türklerinin yanında olduğunu ifade etti.
Türk Klasik Sanat Müziği Dostları Derneği kuruldu.
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği bünyesinde faaliyet gösteren koro dernekleşti. Bu zamana kadar birlik bünyesinde Türk Sanat Müziği Korosu olarak çalışmalarını sürdüren ekip dernekleşerek Türk kültürüne hizmette yeni bir aşamaya evrildi. Yapılan açıklamada Türk sanat müziğinin tanıtılması, konserler ve çeşitli etkinlikler vasıtasıyla kültüre hizmet edilmesi amaçlandığı belirtildi.
Türk azınlıkları ve toplulukları FUEN TAG 8. toplantısında bir araya geldi.
Avrupa Milletleri Federal Birliği (FUEN) Türk Azınlıkları/Toplulukları Çalışma Grubu (TAG) 8. Yıllık Toplantısı, 11 Aralık 2022 tarihinde çevrim içi gerçekleşti. FUEN TAG 8. Yıllık Toplantısı’na Batı Trakya Türk toplumunu temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) başkanı Dr. Hüseyin Baltacı ve Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, Rodos ve İstanköy Türklerini temsilen Rodos, İstanköy ve On İki Ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Ahıska Türklerini temsilen Milletlerarası Ahıska Türkleri Cemiyeti “VATAN”, Kırım Tatarlarını temsilen Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), Karaçay-Balkarları temsilen Karaçay-Balkar Geleneklerini Güçlendirme ve Geliştirme Toplumsal Kuruluşu “Bars El” ve Romanya’daki Tatar toplumunu temsilen Tatar Demokratik Birliği katıldı.
İskeçe Türk Birliği, Yunan yönetimine tepki gösterdi.
İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu Yunanistan’ın AİHM kararlarını defaatle görmezden gelmesine ve Batı Trakya Türk azınlık haklarının gasp edilmesine tepki gösterdi. “İskeçe Türk Birliği olarak, Yunanistan’dan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin son kararını dikkate alarak Batı Trakya Türk azınlık dernekleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamasını bekliyoruz.” ifadeleriyle taleplerini dile getiren Ahmetoğlu, Yunan hükümetini AGİT’in 2014 tarihli dernek kurma özgürlüğüne ilişkin kararlarına sadık olmaya çağırdı.
Batı Trakya Türk azınlığı temsilcileri sorunlarını Cenevre’de dile getirdi.
Birleşmiş Milletler Ulusal ya da Etnik, Dinsel ve Dinsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Hakları Bildirgesinin 30. yılı teması ile gerçekleştirilen toplantıda Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsiller Derneği, Türklerin azınlık hakları alanlarındaki sorunlarını dile getirdi.
ABTTF, Eski Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos’un Batı Trakya Türk azınlığı ile ilgili “Avgi” Gazetesindeki yer alan açıklamalarına reddiye yayınladı.
Pavlopoulos’un Batı Trakya Türklerini dinî bir azınlık olarak milliyetlerinin Yunanlı olduklarını ifade etmesine rağmen Türkiye ve Adalarda bulunan Yunan “Hristiyan” azınlığın saf bir ulusal azınlığın üyeleri olduklarını iddia etti. Konuyla ilgili açıklama yapan ABTTF Başkanı Habipoğlu, yapılan söylemlerin yanlış olduğunu belirterek Lozan Anlaşmasında yer alan standartların eşit olduğunu ifade etti. Ayrıca açıklamasında Müslüman azınlığın Lozan’dan doğan eğitim ve dinî özerkliğini de yerine getirmediğini ve haklarının büyük ölçüde elinden alındığını ifade etti.
DOĞU TÜRKİSTANÇin’in Uygur soykırım politikasının mimarı, Eski Devlet Başkanı Jiang Zemin öldü.
Çin’in eski devlet başkanı olan ve aynı zamanda Uygur Türklerine yapılan soykırımın mimarı olarak bilinen Jiang Zemin, 30 Kasım 2022 tarihinde öldü. Birçok cani politikadan sorumlu olan Zemin’in ölüm sebebinin tüberküloz, lösemi ve çoklu organ yetmezliği olduğu açıklandı. Soykırımın temellerini atan Zemin, 1996 tarihinde ortaya çıkan ve 10 maddeden oluşan 07 Numaralı ÇKP gizli belgesi ile her türlü gaddar muameleyi meşrulaştırmıştı. Maddelerin arasında 9. ve 10. madde durumun vahametini ortaya koymuştu.
9.Madde: Çin’in toprak bütünlüğü ve Xinjiang’in istikrarı için en büyük tehdit ve tehlike Kazakistan ve Türkiye’dir. Bu ülkelere kümelenen ayrılıkçı “Doğu Türkistan Güçleri” ülkemizin istikrarını bozmak için çalışmaktadır. Bu şer güçler Çin için en önemli ve büyük tehlikedir.
10. Madde: Kazakistan ve Türkiye’deki Doğu Türkistan ayrılıkçı güçlerinin güçlenmemesi ve bir araya gelmesi, birleşmelerinin önlenmesi için bu örgütlerin özel elemanlar sokulması ve aralarına fitne ve fesat tohumları ekilerek birleşmeleri önlenmelidir. Bu şer güçlerin birleşerek sözde “Şarkî Türkistan Meselesinin” uluslararası bir etkin güç hâline getirmemeleri için bedeli ne olursa olsun her türlü tedbirler alınmalıdır.
Zemin, Sadi Somuncuoğlu’nun çıkışı sonrası da akıllara kazınmıştı. 2000 yılında Zemin’e, Devlet Şeref Madalyası verilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak Somuncuoğlu madalyanın katliamı ödüllendirmek olacağı düşüncesi ile hükümet kararnamesini imzalamayı reddetmişti.
Ankara'da ortak basın açıklaması düzenlendi.
Ankara’da 9 Aralık Uygur Soykırım Günü sebebiyle ortak basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya Dünya Uygur Kurultayı, Uygur Akademisi Vakfı ve Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfının katılımlarıyla ‘9 Aralık Uygur Soykırım Günü Basın Toplantısı’ gerçekleştirdi. Programa Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem, Dünya Uygur Kurultayı Sözcüsü Prof. Dr. Erkin Emet, Doğu Türkistan Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Hayrullah Tümtürk, Dünya Uygur Kurultayı Vakfı Başkanı Abdureşit Abdulhamit, Uygur Araştırma Enstitüsü Başkan Yardımcısı Abdülkerim Buğra, Prof. Dr. Alimcan İnayet ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Ortak basın açıklamasında Doğu Türkistan mücadelesi ve yaşananlar aktarıldı. Ardından ortak açıklamada “9 Aralık Uygur Soykırım Günü münasebetiyle devam eden soykırımın durdurulmasıyla ilgili uluslararası kuruluşları, devletleri ve liderleri Çin’den hesap sorulması konusunda harekete geçmeye, siyasî, ekonomik, ticarî ve askeri ilişkilerde 9 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Kurulu tarafından kabul edilen Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesindeki sorumluluklarını yerine getirmeye ayrıca 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtilen hakların neredeyse tamamından mahrum bırakılmaya çalışılan bu insanlara karşı sorumlu, hakkaniyetli, vicdanlı olmaya ve savunulduğu değerlere sahip çıkmaya çağırıyoruz.” açıklamasına yer verildi.
Avrupa Parlamentosu Çin’e çağrıda bulundu.
Geçen ay gerçekleşen Urumçi yangınının ardından Avrupa Parlamentosu harekete geçti. 15 Aralık günü düzenlenen oturumda karar tasarısı oy birliği ile kabul edildi. Tasarıda bulunan şu ifadeler dikkat çekti.
1. Urumçi’deki yangında hayatını kaybedenlerin tamamının Uygurlar olduğu özellikle vurgulanıyor ve Avrupa Parlamentosu Çin’in Uygur bölgesindeki insan hakları ihlallerinin insanlığa karşı suç işlediğini kabul etmekle beraber, bu yangın faciasının bölgede yaygın olarak sürdürülen insan hakları ihlallerinin bir parçasını olduğunu kabul eder.
2. Ayrıca, Uygur Özerk Bölgesinde yaşayan Uygur, Kazak ve diğer Türk asıllı halkların ciddi şekilde soykırım tehdidi altında olduğunu özellikle vurgular.
3. Avrupa Parlamentosu; Urumçi yangının kurbanlarını saygı ile anarken vefat edenlerin ailelerinden samimi olarak özür ve başsağlığı diler ve onlarla dayanışma içinde olduğumuzu ifade eder.
4. Çin hükümetine kurbanların sayısını ve hangi koşullar altında öldüklerini kamuoyuna açıklama çağrımızı tekrar vurgular.
5. Avrupa Parlamentosu Uygur bölgesinde sürdürülen “Sıfır KOVID-19” politikasında insanların hak ve özgürlüklerinin korunması ile halk sağlığını korumak arasında uygun bir denge kurmanın zorunluğunu özellikle belirtir.
6. Temel özgürlüklerin elde edilmesi mücadelesinde Çin halkının ve Uygur bölgesinde yaşayan tüm ulusların yanında yer alacağımızı ifade ederiz.
7. Çin’in Uygur bölgesinde uygulamakta olduğu “Sıfır Kovid” politikasında ciddi şekilde insan hakları ihlalleri yapıldığından derin endişe duyduğumuzu belirtir.
8. Avrupa Parlamentosu (AP) Uygurlara karşı işlediği insanlık suçlardan sorumlu tutulan sözde Uygur Özerk Bölgesi yetkilileri ÇKP. Sekreteri Ma Xingrui, eski Sekreter Chen Quanguo, ÇKP Merkezi Politika ve Hukuk Komitesi eski sekreteri Cao Keiji, Kamu Güvenliği eski Bakanı Gou Şingkun, Merkezi Birleşik Cephe Sorumlusu Hu Liyenhi başta olmak üzere ÇKP Üst yönetiminin gizli toplantılarında ifşa edilen Uygur (Xinjiang) Soykırım belgelerinde adı geçen tüm suçlulara ve sorumlular hakkında gerekli ambargo ve cezai yaptırımlar uygulanması için ilgili taraflara çağrıda bulunur.
Doğu Türkistan Türklerinin Lideri İsa Yusuf Alptekin mezarı başında anıldı.
Doğu Türkistan mücadelesine ömrünü adayan ve 17 Aralık 1995’te hayata gözlerini yuman İsa Yusuf Alptekin, vefatının 27. yılında Topkapı’da bulunan aile mezarlığındaki kabri başında anıldı. Kuranı Kerim ve duaların ardından düzenleme heyeti adına Hamit Göktürk açılış konuşmasını yaptı. Göktürk konuşmasının sonunda “Şu asla unutulmamalıdır; Doğu Türkistan davasının Türkiye merkezli olarak ilk temellerini atanlar merhum Alptekin Atamız ve merhum Buğra Hazretimdir. 1949’dan beri Türkiye’ye gelen tüm Uygur kardeşlerimizin bunu özellikle unutmamaları çok önemlidir. Kendilerine hizmet edenleri ve kahramanlarını unutmamak bir milletin en büyük millî hasletidir. Merhum liderlerimizin Doğu Türkistan’a yönelik bu unutulmaz ve tarihî hizmetleri asla unutulmamalıdır. Bütün bu gerçekleri hiç kimse ve hiçbir zaman asla ve kat’a değiştiremez.” dedi. Anmaya çeşitli STK’lar ve kurumlardan da katılımlar gerçekleşti. Uygur Akademisi Vakfı Başkanı Dr. Ferhat Kurban Tanrıdağlı, Milli Devlet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berkan Sözer, Dünya Uygur Kurultayı (DUK) Vakfı Başkanı Abdurreşit Abdülhamit de anma sonunda İsa Yusuf Alptekin’e dair düşüncelerini dile getiren açıklamalarda bulundular. Berkan Sözer konuşmasında “Belki biz Doğu Türkistan başta tüm esir Türk illerinin özgürlüğünü göremeyebiliriz, ancak bizden sonraki nesiller mutlaka özgür ve bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetimizin ilanına şahit olacaklardır. Buna inancımız tamdır. Allah daima mazlumların yanında ve bizimledir.” dedi. Bu vesile ile bizlerde Doğu Türkistan davasının büyüğü İsa Yusuf Alptekin’e Allahtan rahmet diliyor, mücadelesini verdiği Doğu Türkistan’ın gönüllerdeki yerini bulmasını temenni ediyoruz.
Toplama kampı mağduru Celilova, kampların içyüzünü anlattı.
Gülbahar Celilova… Tek suçu Uygur Türkü olmak. Çin hükümeti bu gerekçe ile Celilova ve daha birçok Uygur Türkünü toplama kamplarına mahkûm ediyor. Celilova ticaret için Urumçi’de bulunduğu sırada toplama kampına alınan ama sağ kurtulan mağdurlardan yalnızca biri. Kampın içyüzüne ışık tutan açıklamaları bir kez daha insanlığımızdan utanmamıza sebep oldu. Kampa alınan kişilerin prangalar ve kelepçelerle, sert müdahaleler ile karşılaştığını söyleyen Celilova, işkencelerden aklını yitirenler olduğunu belirtti. Açıklamaların ardından her türlü fiziksel ve psikolojik şiddetin olduğu kamplarda, mağdurlara zorla ilaçlar verildiği, tecavüz ve taciz vakalarının olduğu tekrar gün yüzüne çıkmış oldu. Her ne kadar olaylar gün gibi ortada olsa da dünya üç maymunu oynamaya devam ediyor. Kınamaktan öteye geçemiyor. Doğu Türkistan’da zulüm gün geçtikçe artıyor. Toplama kamplarına götürülen ve bir daha haber alınamayan sayısız millettaşımızın akıbeti bilinmiyor.
18.000 kişilik tecrit kampı kuruluyor.
Çin devletinin güttüğü ‘Sıfır Kovid’ politikası etkisini sürdürmeye devam ediyor. Politika kapsamında insanlık dışı müdahalelere maruz kalan Uygur Türkü kardeşlerimiz zor günlerden geçiyor. Çin ise zulüm araçlarına geçtiğimiz günlerde bir yenisini daha ekledi. Geçen ayda görüntülenen sözde karantina kampının 18.000 kişilik kapasitesi olduğu söyleniyor. Doğu Türkistan’daki en büyük tecrit kampı olduğu söylenen kamp Kaşgar’da bulunuyor. Daha öncede ‘Sıfır Kovid’ politikası kapsamında, Uygur Türklerini evlerine kilitleyen, açlık soykırımına maruz bırakan Çin hükümetinin yeni soykırım aracının tecrit kampları olduğu düşünülüyor.
IRAK TÜRKMENLERİ
Salihi, Türk Dünyasına çağrısını yeniledi.
Geçtiğimiz ay Erşat Salihi, Irak’ta Anayasanın 140. maddesinin yeniden ele alınması üzerine Parlemento Basın Merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunmuştu. Salihi, yaptığı açıklamada devlet idaresi itilafının anayasanın 140. maddesini yeniden uygulama girişimlerinin Türkmenleri hedef aldığını ifade etmiş, bazı siyasetçilerin Kürt halkının haklarını savunma bahanesiyle petrol yataklarına el koymayı amaçladıklarını belirtmişti. Salihi, yaptığı açıklamada anayasanın 140. maddesinin ele alınmasının Kerkük’teki güven ve istikrarı hedef aldığını vurgulayarak ve basın toplantısında yaptığı açıklamalardan sonra bütün Türkmen siyasi partilere seslenerek hepsini başkent Bağdat’ta bir toplantı yapmaya çağırmıştı. Salihi, geçtiğimiz günlerde Kerkük ve Türkmeneli’nin geleceğini ilgilendiren konularda hemfikir ve bir olduğuna inandığını ifade ederek çağrısını bir kez daha yineledi.
Irak Türkmen Cephesi, ortak basın toplantısı düzenledi.
Erşat Salihi’nin çağrısı karşılıksız kalmadı. Irak Türkmen Cephesinde Parti Başkanları ve Milletvekilleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda yaptığı konuşmada Salihi “Irak’ta Türkmenleri haritadan silmek istiyorlar, Kerkük ve Türkmen bölgelerinin geleceği, hepimizin geleceğidir. Ne olursa olsun yılmayacağız, yorulmayacağız, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!” sözleriyle yapılanlara karşı susmayacakları ve direneceklerini vurguladı.
Irak Türklerinin yanında mısınız?
Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşat Salihi, Twitter üzerinden yayınlamış olduğu videoda Türkiye ve Türk Dünyasına bir soru yöneltti. Videoda, çok uzun zamandan beri Türkmenlerin, Kerkük’ten yok edilmeye çalışıldığını; bugün ise Irak Hükümetinin, Türkmenlere karşı üvey evlat muamelesi yaptığını ifade eden Salihi, videoyu şu soruyla bitiriyor: “Türkiye ve Türk Dünyasına soruyorum Irak Türklerinin yanında somut bir şekilde duruşunuzu sergileyecek misiniz?”
Türkmenler mukavemet ve direniş ruhunu göstermelidir!
Türkmeneli ve Türk Dünyası ile ilgili sorunları dile getiren, Türk Dünyası için önemli yayın organlarından birisi olan Milli Devlet Gazetesi, Erşat Salihi ile Bağdat’ta gerçekleştirilen toplantıyla gündeme getirilen 140. madde meselesini, Irak’ta Türkmenlerin yok sayılmasını ve bu konuda atılması gereken adımlar üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide kendilerinin göz ardı edilmemelerine vurgu yapan Salihi, “Türkmenler, büyük bir coğrafyaya sahiptir. Biz bu coğrafyaya Türkmeneli diyoruz. Türkmeneli bölgesine sahip olan Türkmenler, mutlaka Türkiye tarafından da Türk Dünyası tarafından da göz ardı edilmemelidir. Türkiye bu meseleleri, sorunları takip etmektedir. Lakin daha somut adımların atılmasını talep ediyoruz.” dedi. Ayrıca Türkiye ve Türk Dünyası’na da “Son süreçte Türkiye’den ve Türk Dünyası’ndan kesinlikle bir destek görmedik. Azerbaycan’ı istisna tutmak gerekiyor. Azerbaycan’ın Irak Başkonsolosları bazen Kerkük’e ziyaretler yapıyor. Türkiye’den de birtakım adımlar var lakin somut adımları daha çok görmek isteriz. Özellikle Dışişleri Bakanlığı düzeyinde, Irak hükümeti ile ilişkilerinde Irak Türkmenlerinin de sürekli göz önünde tutulması elzemdir. Biz bu hususta herkesten destek beklemekteyiz. Bütün bu desteklerden önce Irak Türkleri, kendi kendilerini, coğrafyalarını ve nüfuslarını korumak mecburiyetindedirler. Bu da elbette büyük desteklerle gerçekleşebilir.” diyerek seslendi.
“Neden Irak’ın İç İşlerine Başka Ülkeleri Karıştırıyorsunuz?”
Terör örgütlerinin Türkmen bölgesinde barındırılmasının, Kerkük’ü ve Kerkük’ün geleceğini tehlikeye sokabileceğini söyleyen Irak Türkmen Cephesi Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, “Türkmenler olarak hem siyasî hem içtimaî hayatta millî varlığımızı devam ettirmek için mücadele ediyoruz. Türkiye ve Türk Devletlerinden destek istememiz Irak Hükümetinin hoşuna gitmedi.” ifadelerinde bulundu. Irak makamlarının kendilerine “Neden Irak’ın İç İşlerine Başka Ülkeleri Karıştırıyorsunuz?” diyerek sitemde bulunduklarını belirtti. Salihi ise bu sorunun cevabını yapmış olduğu paylaşımda “Türkmenleri siyasette ve diğer alanlarda yok etme politikasına devam ederse biz de mecburen dışarıdaki kapıları çalmaya devam edeceğiz” olarak verdi.
“Suriye Türkmenlerini Destekliyoruz.”
Suriye Türkmen Meclisi 6.Olağan Kurultayında Meclis Başkanlığına Mehmet Türkan ve yönetiminin seçilmesinin ardından Erşat Salihi de bir tebrik mesajı yayınladı. Salihi mesajında Suriye Türkmenlerinin bölgede güçlenmesi için atılan tüm adımları desteklediğini de söyledi.
Kerkük’ün Güvenliği Demek Irak’ın Güvenliği Demek!
ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Kerkük’te gerçekleşen saldırı sonucu şehit düşen federal polis mensupları için taziye mesajı yayınladı. Şehit düşen polis mensuplarının ailelerine de başsağlığı dileyen Salihi “Kerkük’ün güvenliği demek Irak’ın güvenliği demektir, Kerkük’te ordu ve federal polis güçlendirilmeli” mesajını vererek Kerkük’teki güvenlik meselesinin öneminin tekrar altını çizdi.
Tek Yol, Direniş!
Erşat Salihi Kerkük’te Terör örgütü IŞİD ile mücadele sırasında şehit edilen, yiğit Türkmen askeri Mehmet Kahya’nın evini ziyaret etti.
“Irak Türkmenlerinin Varlık Mücadelesi”
Samsun Türk Ocağının düzenlediği “Irak Türkmenlerinin Varlık Mücadelesi” adlı konferansa Irak Türkmen Cephesi Kerkük Milletvekili Erşat Salihi konuşmacı olarak davet edildi.
KIRIM
Kırımoğlu: “Gelecek Yılın Ortalarında Kırım’da Olacağız!”
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal girişimi karşısında karada Ukrayna ordusuna karşı başarısız olan işgalciler, savaşın başında girdikleri bölgelerden kaçıyor. Ukrayna ordusu, topraklarını bir bir Rus işgalinden kurtarıyor. Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 8 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım Yarımadasının yakın zamanda işgalden kurtarılacağını ifade etti. Kırımoğlu, “Kırım’ın işgalden kurtarılması en büyük arzumuz. İnşallah o da gerçekleşecek. Ukrayna askerî istihbaratına göre, ilkbaharda belki de şubat ayında Kırım’ı işgalden kurtarma operasyonu başlayacak ve tahminlere göre gelecek yılın ortalarında Kırım’da olacağız. Tabi savaş kötü bir şey insanlar ölüyor. Ama bu Kırım Yarımadasını nihayet işgalden kurtarmak için bir fırsattır. dedi. Ukrayna’nın yarımadadaki askerî hedefleri vurmaya devam ettiğini belirten Kırımoğlu, “Geniş bir şekilde olmasa da savaş Kırım Yarımadası’nda da başladı. Öncelikle Kırım Tatarları bu duruma seviniyorlar çünkü Kırım’ın işgalden kurtarılması için fırsat doğuyor. Ama işgalciler, özellikle yarımada işgal edildikten sonra Kırım’a yerleşen Ruslar, evlerini satarak Kırım’ı terk etmeye çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı. Kırımoğlu, Ukrayna yetkililerinin ve KTMM’nin, yarımadaya yasa dışı olarak yerleşen Rus vatandaşlarına kısa zaman içinde Kırım’ı terk etme çağrısı yaptığını hatırlatarak “Çünkü Kırım Köprüsü havaya uçurulursa onlar için Kırım’dan kaçmak zor olacak.” dedi.
BM, Kırım’daki İnsan Hakları İhlallerini Kınayan Kararı Kabul Etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda dün “Geçici işgal altındaki Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) kentindeki insan hakları durumu, Ukrayna” başlıklı karar kabul edildi. Kararda, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısı ile birlikte ortaya çıkan koşullar dikkate alındı. BM Genel Kurulundaki oylamada karar için 82 ülke “evet” oyu verirken, 14 ülke karara “hayır” dedi ayrıca 80 ülke ise “çekimser” kaldı. Kararda; Kırım’daki yeni baskı dalgasının, insanların Kırım’dan zorla yerinden edilmesi, zorla kaybedilmeleri ve yerinden edilmiş kişilerin sıkı denetime tabi tutulmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
Zafer Karatay, Kırım Ahali Cumhuriyeti'ni Andı: Yaşasın Şanlı Gökbayrak!
Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, 26 Aralık 1917'de Kırım Tatar Milli Kurultayı tarafından Bahçesaray'da ilan edilen Kırım Ahali Cumhuriyeti'ni andı. Kırım Haber Ajansına konuşan Karatay, "105 yıl önce Kırım'da çiçekler açtı. İsmail Gaspıralı'nın yolunda yürüyen kahramanlar, içimize yıllarca sönmeyen ateşi yakarak bu dünyadan ayrıldılar. 105 sene önce Kırım Halk Cumhuriyeti'ni kurdular." ifadelerini kullandı.
DİASPORA TÜRKLÜĞÜ
2023 yılında Romanya’da sanatın dili “Türkçe” olacak.
Bükreş Yunus Emre Enstitüsünün girişimleriyle, Romanya’daki bütün müzelerin sesli rehber uygulamalarına Türkçe eklenecek ve müzelerdeki eserlerin açıklama metinlerinde Türkçe yer alacak. Romanya Kültür Bakanı Lucian Romaşcanu ile 15 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen görüşmede, Romanya arşivlerinde bulunan Osmanlı Türkçesi el yazmalarının dijital ortama aktarılması, hâlihazırda Romanya’nın muhtelif bakanlıklarının personeline yönelik düzenlenen Türkçe kurslarının devam ettirilmesi gibi 2023 yılında yapılması planlanan büyük projeler ve faaliyetlerle Türkiye ile Romanya arasındaki ilişkilerin daha ileri seviyeye taşınabilmesine yönelik hususlar değerlendirildi.
Romanya’daki yerel yönetimlerle iş birliği güçlendiriliyor.
Bükreş Yunus Emre Enstitüsü, Romanya’daki yerel yönetimlerle iş birliğini güçlendirmeye yönelik atılımlarda bulunmaya ve yerel yönetimlerle ilişkileri ileri seviyeye taşımaya devam ediyor. T.C. Köstence Başkonsolosu Emre Yurdakul’un da katılımlarıyla, Bükreş Yunus Emre Enstitüsü ve Cernavoda Belediyesi arasında 23 Aralık 2022 tarihinde iş birliği protokolü akdedildi. Bükreş Yunus Emre Enstitüsü ile Cernavoda Belediyesi arasında belediye çalışanlarına yönelik Türkçe kurslarının düzenlenmesi başta olmak üzere ortak faaliyetlerin organizasyonu ve diğer kültürel alanlarda iş birliği yapılacak. T.C. Köstence Başkonsolosu Emre Yurdakul, “Türkiye ve Romanya arasındaki ilişkilerin her alanda çok iyi seviyede bulunması dikkate alındığında, bu ilişkilerin önemli bir halkasının da faaliyete geçtiğinden beri Yunus Emre Enstitüsü olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Büyük çoğunluğu Dobruca Bölgesi’nde bulunan soydaşlarımız, bu topraklarda asırlardır konuşulan dilimizi ve yaşatılan kültürümüzü pekiştirici bir rol üstlenmekte, ortak değerlerimizin temsilcilerinden birisi olarak kabul görmektedir. Bugün imzalanan protokolün Cernavoda’da yaşayan Rumenler, soydaşlarımız ve vatandaşlarımıza faydalı olmasını temenni ediyorum.” değerlendirmelerinde bulundu. Bükreş Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Mustafa Yıldız, imzalanan protokole ilişkin “Türkiye ve Romanya sadece coğrafi olarak değil, belli bir geçmişe dayalı kültürel birikimi ve ortaklığı olan iki ülkedir. Bugün iş birliği protokolüne imza attığımız yer olan ve Osmanlı Dönemindeki ismi ile “Boğazköy” olarak bilinen Cernavoda şehri ise Osmanlı Döneminde Dobruca’nın büyük şehirlerinden biridir. Ayakta kalan birkaç esere bakıldığında ise buranın eski bir Türk şehri olduğu görülmektedir. Geçmişten beri devam eden birlikteliğimizin gelecek nesillere dostluk ve sevgiyle birlikte kalıcı bir miras olarak aktarılmasını arzuluyoruz. Düzenlenecek ortak faaliyetlerin organizasyonunda birbirimize destek olacağız. Birlikten doğan güç, bize daha çok kültür-sanat etkinliği yapabilme ve daha çok kişiye Türkçe öğretme imkânı sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AAE
https://akademikarastirma.org/aae-turk-dunyasi-raporu-aralik-2022/