Geçtiğimiz günlerde 24 yıllık Besar Esad rejiminin son bulması üzerine Suriye yeni bir döneme geçiş yaptı. Yaşanan gelişmelerden sonra Suriye’de önemli bir nüfusa sahip olan Suriye Türkmenlerinin bölgedeki geleceği de Türk milliyetçileri ve Türk Dünyası tarafından hassasiyetle takip edilen bir mesele halini aldı. Kurulan yeni yönetimin, Suriye’de yaşayan tüm kesimlerin temsilcileri ile görüşüp Suriye Türkmenlerinin siyasi ve sivil temsilcileri ile görüşmemesi ise sürecin geleceği hakkında endişe uyandırdı. Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu’nun bu konuyu kamuoyunda gündeme getirmek için düzenlediği ve çeşitli STK başkanları ile basının davet edildiği toplantıda, Başkan Tarık Sülo Cevizci Suriye’de dostluk ve kardeşlik ortamında yaşamak arzusunda olduklarını belirterek, yeni yönetim tarafından düzenlenen Milli Diyalog Kongresi’ne Türkmenlerin davet edilmemesinin ve süreç dışına itilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Cevizci ayrıca Türkmenler olarak yeni yönetimden beklentilerini de dile getirdi:
“1. Suriye Türkmenleri, Suriye'nin halk ve toprak bütünlüğünden yanadır. Hiçbir şekilde etnik, dini ve mezhepsel bölünmeden taraf değildir. Ancak Suriye'nin bölünmesi durumu da Suriye Türkmenlerinin önünde kendi başlarının çaresine bakmaktan başka bir seçenek bırakmayacaktır.
2. Yeni anayasanın vatandaşlık esasına göre yazılması hayati derecede önemlidir. Suriye Türkmenleri hiçbir etnik, dini ve mezhep temelli bir anayasayı arzu etmemektedir. Bu anayasada hiçbir etnik, dini ve mezhep gruplarına ayrıcalık tanınmamalıdır. Eğer herhangi bir etnik gruba bir ayrıcalık tanınacaksa Türkmenlere de aynı ayrıcalıkların tanınmasını şiddetle talep ederiz.
3. Suriye çok kültürlü bir ülkedir. Her kültür grubunun kendi değerlerini yaşatmasında herhangi bir sakınca yoktur. Bu bağlamda Suriye Türkmenlerinin kendi dilleri olan Türk dilinde eğitim faaliyetleri yürütmeleri ve kendi kültür ve tarihleri üzerine araştırmalar yapmaları anayasal güvence altına alınmalıdır.
4. Devrik rejim döneminde Suriye Türkmenlerine yapılan tüm haksızlıklar, gayrimeşru istilalar, mal ve mülklere el koymalar toplumsal barış ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde telafi edilmeli ve mağduriyetlerin giderilmesi zaruridir.
5. Yurtiçi ve yurtdışına terör tehdidi nedeni ile yaşanan zorunlu göçlerin ve bunların yaratmış olduğu sorunların giderilmesi gereklidir. Başta Türkmenler olmak üzere tüm Suriyelilerin onurlu, güvenli ve gönüllü bir şekilde savaş öncesi yaşam bölgelerine ve yurtlarına geri dönmeleri sağlamalıdır.”
Toplantıya katılan Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı ise “Türkmenler şu ana kadar beklediler ancak hiçbir kazanım elde edemediler. Hep ihmal edildiler hatta inkârcı bir politika izlenildiği ortaya konuldu. Hiçbir toplantıya davet edilmediği gibi Suriye’deki ikinci büyük etnik grup olmasına rağmen geçici hükümette en ufak bir yer edinemediler. Türkmen Milli Meclisi harekete geçip açıklama yapmalıdır. Suriye’nin ülke bütünlüğünden yanayız; hiçbir etnik grup, din, mezhep ayrımı olmaksızın herkes eşit olsun. Türkmenler hak ettiği yeri almalı.” ifadelerini kullandı.