Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.
Ramazan ayının ilk günleri içerisindeyiz. Maalesef İslam dünyası ve Türk milleti büyük belalarla karşı karşıya, her yönden saldırılar devam etmekte. Düşman çoğu zaman doğrudan saldırmamakta, maşalar kullanmakta, Müslümanları birbirlerine karşı kışkırtmakta.
Irak’ın kuzeyinde Türkmenlere yönelik saldırılar tüm hızı ile devam etmekte. Barzani’nin ayrılık için yaptığı sözde referandum sürecinde 20’den çok Türkmen yetkiliye karşı suikast düzenlendi. Evler, ofisler, parti binaları bombalandı. Kerkük valisinin de desteği ile Kürt ayrılıkçı örgütler halka karşı açık saldırılar düzenlediler, bu saldırılar hala devam etmektedir. Saldırıların hedefinde siyasetçi ve öğretim görevlileri başta olmak üzere Türkmenler içinde farklı sosyal altyapıya sahip kişiler yer almaktadır.
Kerküklü Türkmen siyasetçiler, saldırıların arkasında bölgede etnik bir çatışmanın fitilini yakmaya çalışan, Türkmen kimliğini savunan kişileri hedef alanlar, Genel Seçim öncesi Türkleri yıldırmaya çalışmaktaydılar. Geçtiğimiz günlerde Irak’ta yapılan seçimlerde Türkmen oylarının Kürt partilerine kaydırıldığı yönünde şaibe iddiaları var. Baskı ve yıldırma hareketleri ile yetinmeyenler seçim hileleri ile devam etmekteler. Açıklanan sonuçlarda Türkmenlerin ortak listesi Kerkük Türkmen Cephesi’nin Kerkük’te üçüncü olduğu belirtilmiştir.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) lideri Erşat Salihi’nin sosyal medya hesabında yer alan açıklamasında; “Sahte oylar şöyle açıklandı; KYB’nin 184 bin oranında oy aldığını, Arap listesinin 83827 oy aldığını, son olarak Kerkük Türkmen Cephesi listesinin de 79257 oy aldığını belirtti.” ifadelerini kullandı. Seçim sonuçlarına itiraz eden Türkmenler Kerkük’te açlık grevi yapmaktalar. Maalesef bunlar ana akım medyamızda neredeyse hiç gündeme gelmiyor.
Suriye’de de durum farklı değil. Suriye Türkmenleri hem Esad’ın hem de IŞİD’in baskısı altındalar. Saldırılar en çok onlara yöneltilmekte. Dünya kamuoyu Suriye Türkmenlerini görmezden gelmeye devam etmekteler.
Doğu Türkistan, Türk dünyasının en mazlum coğrafyası olmaya devam etmekte. Doğu Türkistanlılar, en temel insan haklarından yoksun bir şekilde, büyük bir toplama kampındalarmış gibi yaşamaktalar. Can ve mal güvenliklerinin olmadığı, inançlarını ve kimliklerini yaşatmalarının yasak olduğu, zenginliklerinin sömürüldüğü işgal altında bir ülkede yaşayan Doğu Türkistanlılar, Ramazan ayını yine büyük yasaklarla karşılamaktalar.
Dünya Uygur Kurultayı Genel Sekreteri Dolkun İsa, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi’nde yaptığı konuşmada Ramazanda Doğu Türkistanlıların yaşadığı zorlukları ve Çin’in yasaklarını şöyle sıraladı: “Din, geleneksel milli kıyafetler, Kuran, diğer dini metinler, evde diğer insanlarla namaz kılmak, camiye gitmek, çocuklara İslami bilgiler öğretmek, İslami isimler koymak, oruç tutmak... Bugün tüm bunlar, Uygurlar için (Çin nezdinde) yasadışı.”
ABD’nin ve İsrail’in Kudüs provokasyonları devam etmekte. Geçtiğimiz aylarda Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu ve Büyükelçiliklerini bu şehre taşıyacaklarını açıklayan Trump rejimi, beklenenden hızlı hareket ederek büyükelçilik binasını açtı. Bu olaya yönelik barışçıl gösterilere bile tahammül edemeyen İsrail, 60’ın üzerinde insanı katletti. Gazze’yi, Kudüs’te Müslümanların yaşadığı bölgeleri birer açık hava hapishanesine çeviren İsrail, kadın, çocuk, yaşlı, sakat demeden Filistinlilere insanlık dışı tutumunu sürdürmektedir. İslam ülkelerinin birlikten uzak tutumları, ABD ve İsrail’e yönelik ciddiyetten uzak, laf ola beri gelen tepkileri ABD’nin bu adımı atmasını kolaylaştırmıştır. Suudi Arabistan’ı kullanarak Arap dünyasını karıştıran, Filistin Mücadelesinin meşruluğunu gölgelemeye çalışan, İsrail’i koruma altına alan Trump, Müslümanlarla alay edercesine dediğini yapmıştır. Hamas ve Hizbullah’ı etkisizleştiren adımlarla önünde engel kalmadığını düşünen İsrail, katliamlarını arttırmaya başlamıştır.
Arakan kanamaya devam ediyor, Türkiye dışında İslam ülkelerinden ciddi bir adım atılamadı.
Yemen, ABD’nin güdümündeki Suudi Arabistan eli ile açlık ve hastalıkların pençesinde kıvranıyor. IŞİD, din adına cami bombalayıp, Müslüman öldürüyor. Dünya’nın her yerinde kanı akan Müslümanlar için parmağını oynatmayan Suudiler, Arap dünyasını Yemen halkına karşı saldırtmak için elinden geleni yapıyor.
Müslümanlar dünyanın dört bir yanında acı içerisinde, İslam’ın kutsal mekânları işgal ve saldırı altında, Müslümanlar ve yöneticileri maalesef aymazlığa devam etmekte; İslam’ın iç ve dış düşmanları, Ebreheler bir yandan, Yezidler bir yandan İslam’a ve kutsallarına hücum etmekte. Bizler de el açıp “Allah’ım ebreheler her yerde, Ramazan hatırına ebabillerini bekliyoruz” diye dua ediyoruz.
Hayırlı ramazanlar diliyorum.
