Özbekistan’ı kesintisiz olarak 27 sene yöneten kurucu Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un 2016 yılının Eylül ayında vefat etmesi üzerine aynı yıl Aralık ayında düzenlenen erken seçimlerde seçmenlerin yüzde 88,61 oyunu alan Şevket Mirziyoyev Cumhurbaşkanı seçilmişti. Beş yıl sonra 24 Ekim 2021 tarihinde yapılan seçimleri de ezici bir üstünlükle kazanan ülkenin mevcut Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, 35 milyon nüfusa sahip Özbekistan’da, yurt dışı da dâhil toplam 21 milyon 266 bin kayıtlı seçmen oylarının yüzde 80,1’ini alarak tekrar seçilmiştir. Özbek yasalarına göre seçimde Özbekçeyi iyi bilen, 35 yaşını dolduran ve son 10 yılda ülkede sürekli yaşayan Özbekistan vatandaşları cumhurbaşkanı adayı olabiliyor.
Seçimi 50’den fazla ülkenin yanı sıra Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Türk Konseyi ve Bağımsız Devletler Topluluğunun aralarında bulunduğu kuruluşlardan 1000’e yakın uluslararası gözlemci takip etmiş, 1700’den fazla yerli ve yabancı gazeteci görev yapmıştır. Yine Özbek seçim yasasına göre sadece siyasi partiler cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor. Bu doğrultuda Ekoloji Partisinden Narzulla Oblomuradov, Halk Demokrat Partisinden Maksuda Vorisova, Milli Şahlanış Demokrat Partisinden Alişir Kadirov, “Adalet” Sosyal Demokrat Partisinden Bahrom Abduhalimov ile Liberal Demokrat Partisinden yeniden aday gösterilen Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev Cumhurbaşkanlığı için yarışmıştırlar.
Aslında ortada bir yarışma kelimesi olsa da gerçek anlamda bir yarışın olmadığı aşikârdır. Zira diğer dört adayın tamamının hükümete yakın isimler olduğu bilinmektedir. Bu açıdan bakılırsa bu oylama sadece yapılmak zorunda olduğu için yapılan bir seçimden ibarettir. Çünkü Özbekistan’da muhalif kelimesinin pek anlam içermeyen bir kelime olduğu bilinmektedir. O yüzden bu sonucu belli olan bir seçimdir.
Ancak bu durum Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in son beş yıldır ülkede yaptıklarını asla gölgeleyemez. Zira Mirziyoyev ile birlikte ülkedeki insanlar nefes almaya başlamış, basın üzerindeki kontrol gevşetilmiş, siyasi partilerin katılımları ve rolleri artmış, Özbek meclisinin denetim gücü arttırılmış, para politikasının serbestleştirilmesi, yurtdışına seyahat için pasaport sisteminin başlatılması ve emekli maaşlarının nakit olarak verilmesi gerçekleşerek halkın önündeki engellerin çoğu ortadan kaldırılmıştır. Özbekistan turizm açısından canlanmış, yabancı yatırımın ülkedeki yatırımları artmış, uygulamaya konan iktisadî politikalar ile ülkede ekonomik canlanma tesis edilmiş ve neticesinde Özbek halkı mevcut Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’i tekrar seçerek cumhurbaşkanının politikalarını desteklediğini göstermiştir. Mirziyoyev’in başlattığı “Yeni Özbekistan” söylemi geniş kesimlerce destek görmüştür. Mirziyoyev ile birlikte insanlar hükümet organlarına değil, hükümet organları halka hizmet etmeli dönemi başlamıştır.
Özbekistan’da başlatılan kapsamlı ekonomik reformlar bir yandan ülkenin dışa açılması için sağlam bir altyapı oluştururken diğer yandan bu reformlar, Özbekistan’ın açık ve karşılıklı fayda sağlayan dış politikasına da olumlu olarak yansımıştır. Nitekim 1 Şubat 2019 tarihinde Avrupa ülkelerinin de yer aldığı toplam 45 ülkenin vatandaşları için 30 günlük vizesiz seyahat rejimi ilan edilmiştir. Bölgedeki sorunların çözümü için 2016-2018 yılları arası Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Afganistan gibi komşu ülkeler ile sayısız toplantılar gerçekleştirilmiş ve birçok sınır sorunu çözüme kavuşturulmuştur.
Seçim sonrası Özbekistan halkına teşekkürlerini ileten Mirziyoyev, “Beni dua ederek bugünkü galibiyeti desteklemelerinden ve bana güvenmelerinden dolayı büyük halkıma, evlatlarıma, annelerimize ve büyüklerimize bir kez daha eğilerek teşekkür ederim. Artık, bugünkü Özbekistan dünkü Özbekistan değildir. Halkımız da 5 yıl önceki halk değildir. En büyük başarılarımızdan biri de özgürce, kendi elimiz ve emeğimizle yarınımıza kayıtsız olmadığımızı bir kez daha dünya kamuoyuna kanıtladık. Bugünkü zafer için halkıma şükranlarımı sunuyorum. Artık geriye dönüş yok, Özbekistan sadece ileri gidecek” diyerek başlatılan reformların durmadan devam edeceğini de ifade etmiştir. Özbek halkı ayrıca Mirziyoyev’in liderliğinde atılan uluslararası toplumla entegrasyon yönündeki adımları ve “Yeni Özbekistan” söylemi ile başlatılan uzun vadeli projelerin Özbekistan’a bölgesel ve küresel etkinlik kazandırdığını görmüş ve devamlılıktan yana tavır koymuştur.
Netice itibariyle sonucu önceden belli olan ve rakipsiz olarak girdiği seçimlerde galibiyet alan Mirziyoyev’in öncesinde başlattığı “Yeni Özbekistan” başlıklı reformlar hem dışa açılmayı hem iç yapıda istikrarlı bir politik düzeni amaçlamıştır. Özbekistan bu seçimle birlikte geriye dönüşün pek mümkün görünmediği parlak bir yükseliş sürecine girmiştir.