.jpg)
Sayın Akçakoca Müftüsü Şaban Soytekinoğlu. Size bu kadar nazik bir dille hitap ettiğim için kendime kızsam da sizin dilinizle size hitap edersem sizden bir farkım olmayacağını düşünüyorum!
Ben Selanik’in Grebene bölgesinden 1924 mübadelesiyle Türkiye’ye gelen bir dedenin torunuyum. Devletimiz demiş ki sınır boylarını korunacak, buralar Müslümanlaştırılacak, Türkleştirilecek. Çıkmışız Karaman bölgesinden hiç bilmediğimiz ve zamanla en güzel Türk şehirlerinden biri olacak Selanik’e gitmişiz. Camilerimizi inşa etmişiz. Medreseler kurmuş, çeşmeler, çarşılar yapmışız Balkanların en güzel yerlerine!
Sonra kaybetmişiz o toprakları.
Sen bilir misin Müftü Bey! Selanik’in Kastro köyünde benim 80 büyüğümü (bir çoğu akrabam) Yunan çeteleri kurşuna dizdi! Caminin içinde hem de. Halbuki çete başı Ziko, eğer Hristiyan olurlarsa canlarının bağışlayacağını söylüyordu. Para istiyordu Türk askerine kurşun sıkmak için. Vermeyince caminin içinde hepsini katlediyordu!
Komşu köye sığınıp hayatta kalıyorlardı benim Atalarım.
Neler neler çekiyorlardı o yıllarda. Her türlü eziyet, katliama uğraya uğraya zaman geçiyordu.
Sonunda bir yiğit çıkıyordu ortaya. Tesadüfe bak ki o da Selanikli!
Ben aslında senin asıl derdinin o mavi gözlü yiğit olduğunun da farkındayım!
Adını söyleyemediğin için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyemediğin için, Selanik göçmeni diyerek, sabetayist diyerek, mübadillerin hala ihanet edebileceğini ima ederek içindeki kini kusuyorsun!
Bak Müftü Bey!
Hangi feslilerin, hangi Mustafa Sabrilerin kitaplarıyla büyüdün bilmiyorum. Ama şunu bil. Yaptığın ima da düşünce tarzın da berbat ötesi düşünceler içeriyor. Sen ki din adamı olmuşsun. Liyakata! önem veren büyüklerimiz daha da durmamış seni müftü yapmış. Bir ilçenin dini anlamdaki en üst noktasına gelmişsin. İnsanların kalbini dini ısındırmak varken, birliği sağlayıp insanların maneviyatıyla ilgilenmek varken önyargılarla dolu dünyanda çırpınıp duruyorsun.
Sizin Müslümanlığa verdiğiniz zararı ne ateistler veriyor ne de gavurlar!
Bak senden sonra bir başkası da çıktı ortaya. Yine aynı teranelerle saygısızlık yaptı Atatürk’e. Zalim ilan etti, kafir ilan etti.
Anlamıyorsun hocam anlamıyorsunuz! Kaybettiğimiz topraklara bir bak Allah aşkına. Bir tanesinde bile ezan sesi yok, Türk bayrağı yok. Eğer Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmasaydı şimdi İzmir’e de İstanbul’a da pasaportla turist olarak gidip kaldıysa birkaç camiyi ziyaret edecektin!
Selanik mübadillerine, Atatürk’e olan kininiz yerin dibine batsın!
Size inat olsun diye değil; öyle olması gerektiği için, Müslümanca yaşamaya çalışacağız. Selanik göçmeni Müslüman bir Türk evladı olarak Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını ölene dek rahmet ve minnetle yad edeceğiz. Ta ki bu topraklarda Mustafa Sabri’ler bitene kadar!
