Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.
Yağmur Tunalı çok yönlü bir insandır. Melâl Burcu’nun şairidir. Töre, Milli Eğitim, Divan gibi birçok derginin yönetiminde bulundu. Biyografi, hatıra, deneme, tiyatro ve kitap eleştirileri yazdı. TRT’de metin yazarı, senarist, yapımcı-yönetmen olarak iki binden fazla programda imzası bulunmaktadır.
Yağmur Tunalı’nın son eseri [*] geçtiğimiz aylarda kitapçıların raflarında yerini aldı. Kitap, Yağmur Tunalı’nın, Tarık Buğra, CinuçenTanrıkorur, Emine Işınsu, Samiha Ayverdi, Mahir Canova, Muhtar Tevfikoğlu gibi aydın-entelektüeller hakkındaki deneme ve hatıraları ve bu yazarlarla yapılmış röportajlarından oluşmaktadır.
Yazarın ardı sıra yayımlanan eserlerindeki özgün duruş, farklılık bu eserde de dikkat çekmektedir. Bildiğimiz röportajlarda, röportaj yapılan kişinin öz geçmişi belirtilir, bir ya da iki paragraf da röportajın öncesi, içeriği hakkında bahsedilir. Yağmur Tunalı, kitabındaki kültür, sanat ehli şahsiyetler ile arasındaki hukuka, tanışmalarına, röportajın hikâyesine uzun uzadıya değinir. Röportajların tamamının yapıldığı dönemde dergilerde yayımlandığını, misal Samiha Ayverdi’nin gazete ve dergilere pek az röportaj verdiğini, röportajlardan ikisi hariç kitaplara girmediğini göz önünde bulundurduğumuzda, eserin kıymeti daha da artmaktadır.
Yazarın, kitabına konu olan şahsiyetler ile aralarındaki dostluk, bunlara beslediği yakınlık, hatta hayranlık bu alanda yayımlanmış eserlerde göremediğimiz sıcaklık esere sirayet etmiştir. Dr. Muhtar Tevfikoğlu, röportaj alanında Yağmur Tunalı’nın Ruşen Eşref Ünaydın’ın geçtiğini beyan eder.
Kitapta konuşulan kişilerin hayatına dair ilginç malumat ve anekdotlar bulunmaktadır. Altı Dev’in eserlerinin yayımlanma hikâyeleri, yazı dünyasına nasıl giriş yaptıkları, beslendikleri kaynaklar, yazarlık ve sanat yolunda gördüğü teşvikler, sanat görüşleri, Türkiye’nin kültür ve sanat problemleri ve çıkış yollarına dair fikirleri, sancıları gibi konularda görüşlerini sayabiliriz.
Tarık Buğra’nın 17 yaşında ‘Oğlumuz’ isimli hikâyesiyle yazarlığa adım attığını, bu hikâyesine Sait Faik’ten daha fazla telif ücreti aldığını, okuduğu üç lisans eğitimini de yarım bıraktığını, gazetecilik yaparken sık sık işten atıldığını, bu dönemde kendi fikir akrabaları değil de bazı solcu kalemlerin destek sağladığını söyler. Dr. Muhtar Tevfikoğlu’nun 12 yıl Yahya Kemal ile dostluğu olduğunu, Yahya Kemal’in ‘Bergama Heykeltıraşları’ isimli şiirini kendisine ithaf ettiğini öğreniriz.
Cinuçen Tanrıkorur ve Mahir Canova ile ilgili bölümler daha ziyade sanatkârların Türk musikisi ve tiyatro konusundaki haklı-makul serzenişleri olarak değerlendirilebilir. Canova, Fransa’da bizdeki gibi devlet tiyatrosu olmadığını, milli tiyatro olduğunu; Tanrıkorur da Türk müziğinde piyano çalınamayacağını beyan eder.
Toplum ve medeniyet olarak son birkaç asırdır medeniyet buhranı yaşamaktayız. Bu buhrana yönelik dışardan gelen çözümlerin bünyemize uymadığını hemen hepimiz biliyoruz. Bu konuda Tanrıkorur’un bazı cümlelerini alıntılamayı uygun gördük:
“Biz, bir zamanlar borç verdiğimiz, sultanı ve efendisi olduğumuz devletlerin yanımızdan süratle geçen medeniyetini seyretmek durumuna düşünce, birden ona yetişme gayreti içine girdik. “Nasıl yetişiriz?” dedik ve cevap verdik: “Onun gibi koşarak…” Baktık, onun ayağında Adidas marka ayakkabılar var. “Demek ki” dedik, “onu bu ayakkabılar böyle koşturuyor. O halde biz de bir çift Adidas alırsak onun gibi koşabiliriz”. Sonra baktık ki üstündeki şort saf ipekten. “O halde, biz de ipek şort giymeliyiz ki ona yetişelim.” Düşünmedik ki bu ne ayakkabı ne şort meselesidir. Onu koşturan ayakkabıları değil, kafası ve gönlüdür. Maddede ve şekilde ona ait ne gördük ise onu benimsemeğe kalktık. Zannettik ki onun gibi kravat takar, pipo içer, dans eder, çatal bıçakla yemek yersek, onun uçağına biner, onun klozetine oturursak…, Batılı olabiliriz!” (s.156)
İyi röportaj nasıl olmalıdır sorusuna cevap arayanlar, bahse konu olan entelektüel yazarların hayatına dair merak saranlar için kitabı tavsiye edebiliriz.
[*] A. Yağmur Tunalı,“Devler Geçti Bu Yollardan”,Ekim 2016, Ankara, 215 s.,Panama Yayıncılık, ISBN 978-975-2444-69-0