Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.
Günümüz Türk hikâye ve öykücülüğünün önemli isimlerinden Necdet Ekici, ömrünün yarısından fazlası Hatay’ın Dörtyol ilçesinde geçmiştir. Türkçe öğretmenliğinden emekli olup, birçok ulusal dergilerde hikâye, deneme ve incelemeleri yayınlanmaktadır. Türk Edebiyatı Vakfı’nın geleneksel, ‘Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması’nda (1995) ikincilik ve (1999) birincilik ödülü almıştır. Yayınlanmış 9 kitabının 7’si hikâyelerden oluşurken; diğer iki kitabı ise fikir ve ağıt derlemesi türündedir.
Daha önce yayımlanmış; ‘Son Turnalar’, ‘Yüreğimi Sana Bıraktım’ kitaplarındaki konular ve kahramanları hemen hemen paralellik arz etmektedir. Anadolu insanın bütün rengi ve çeşnisi bulunmaktadır: Genç-yaşlı, gazi, öğrenci, köylü, abdal, dul, mecnun, memur, çingene vs... Daha ziyade sıradan insanlar dikkat çekmektedir. Daha önceki öykülerde hemen hemen hepsinde, numunelik de olsa dolandırıcı, ‘Çolpan Yıldızı’nda da bulunmamaktadır.
Çolpan Yıldızı, 10 öyküden oluşmaktadır. Öykülerin birkaçını daha önce muhtelif dergilerde okumuştuk. Galiba, çoğunluğu ilk kez bu kitapta yayımlanmış. Kitaba ismini veren, ‘Çolpan Yıldızı’ isimli aşk öyküsü için dahi bu eserin okunması ve değerlendirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Kitaba geçmeden önce Çolpan Yıldızı’nın Türk tarihi ve kültürü açısından önemli bir yere sahip olduğunu bilmenin faydalı olacağı kanaatindeyim. Ön Türk tarihine baktığımızda bu yıldızın iç içe geçmiş iki üçgenden oluştuğunu ve bu simgenin ‘Temur Kazık’ yani kuzey yıldızı olduğunu, iç içe geçmiş altı köşeli bu yıldızın; ‘Yaratan ve yaratılan’ı simgelediğini, daha sonraları bazı Türk boyları tarafından ‘Çolpan Yıldızı’ adını aldığını biliyoruz. Bu minvalde düşündüğümüzde Necdet Ekici’nin ‘Çolpan Yıldızı’ adlı öykü kitabı, edebiyata yeni başlayan gençlere ve üzülerek söylemek zorunda kaldığım, okumayı sevmeyen genç dimağlara, kuzey yıldızı olarak yön verecektir. Kitabın muhteviyatına dönecek olursak -elbette muhtevanın tamamını vermek imkânsız- kitapta yer alan dikkat çekici öykülerden biri olan ‘Çayın Soğudu Başkanım’ öyküsü ise Türk siyasetinin sadece seçilenleri değil seçmenleri üzerinden de masaya yatırılmış sosyolojik bir öyküdür diyebiliriz. Bununla beraber ‘Zurnacı Kel Bekteş’ ve ‘Çayın Soğudu Başkanım’ öyküleri çingene ve abdalların dünyasından bize birer kesit sunmuştur ki bu da toplumumuzun çeşitliliğini ve farklı toplumların bir arada dostça yaşadığını gözler önüne sermektedir. Bu öyküler, İmdat Avşar’ın abdal hikâyeleriyle aynı kıvamda olduğu da söylenebilir. ‘Yılancı Hacı’ isimli öyküde Anadolu insanın doktor ve eczacı olmadığı yüzyıllarda kırıkçı-çıkıkçıların misyonunu anlatan önemli bir öyküdür. Şevket Arı’nın, ‘Hacı Memiş’in Yasin Tulumu’ isimli hikâyesiyle örtüştüğünü söyleyebiliriz.
‘Yüreğimi Sana Bıraktım’ kitabında olduğu gibi bu kitapta da kendimizi gayet rahat bir şekilde görebiliyoruz. Yazarımız adeta bizi bize anlatmaktadır öyküleriyle. Başka bir deyişle; kendimizi görebilmemiz için öyküleriyle adeta yüreğimize ve gözümüze ayna tutmaktadır.
Son söz olarak ise Necdet Ekici öyküleri için; “yalın, anlaşılır, su gibi akıcı bir üsluba sahiptir.” diyebiliriz. Okuyanların dimağında çok lezzetli bir tat bırakmaktadır. Bu öykülerde okuyucu Türkçenin güzelliğine, lezzetine, sıradan bir okur olsa dahi, varmaktadır. Son kitabını da epey genç arkadaşa okutturmaya vesile olduk. Okurlardan gelen yorumların tamamına yakını bu eserini beğendiğini ifade ediyor. ‘Çolpan Yıldızı’na da kefiliz. Özellikle orta öğretim öğrencilerine ilaç gibi geleceğini taahhüt edebiliriz.
[*] Necdet Ekici, “Çolpan Yıldızı”, 2018, Ankara, 151 s., Akçağ Yayınları, ISBN 978-605-342-394-